Ankara Oyun Havası Misket ve Hikayesi

Kızılcahamam (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 23.11.2014 - 23:48, Güncelleme: 23.11.2014 - 23:48 5973+ kez okundu.
 

Ankara Oyun Havası Misket ve Hikayesi

Ankara Oyun Havası Misket

Misket'in Hikayesi Misket, ufacık tefecik bir elma türü... Huriye de, Ganizadelerin ufakcık tefecik, şipşirin kızlarının adı. Huriye, sık sık evlerinin önündeki elma ağacına tırmanır, yolu gözler; sebep, Osman Efe... Ankara'nın sayılı efelerinden Osman, genç, yakışıklı, geniş omuzlu, burma bıyıklı... Huriye'nin gönlü bu Osman Efe'de. Osman Efe, evin önünden geçiyor; Huriye atlıyor bahçeye, tırmanıyor Misket ağacına. İkisinin de yüreğinden ılık bir şeyler akıyor. Osman Efe, Huriye'yi adıyla çağırmıyor hiç, 'Misket' diyor Huriye'ye. Yörenin ünlü ağalarından Kır Ağa, bir gün Huriye'yi su doldururken görüyor çeşme başında. Aradan bir hafta geçmeden Kır Ağa, Huriye'yi istetiyor. Babası, 'Kır Ağa, yiğit insandır, malı mülkü yerindedir' diyerek Huriye'yi vermek ister. annesi, Huriye'nin ağzını arar, fakat Huriye 'Ölürüm de Kır Ağa'ya varmam' cevabını verir. Huriye, akşamı zor eder. Bahçeye çıkıp, Osman Efe'nin yolunu gözler. Uzaktan atını görünce, tırmanıp çıkar elma ağacına. Durumu bildirir Osman Efe'ye. Osman Efe, çılgına döner. Kır Ağa'ya haber gönderir, 'Kendini sever, sayarım. Yiğit kişi bellerim. Yolumdan çekilsin. Sonu iyi olmaz' der. Haberi Osman Efe'den Kır Ağa'ya götürenler, bire bin katarak anlatırlar 'Osman diyor ki, Kır Ağa kim oluyor da benim yavuklumu alacak. Leşini sererim' diye... Kır Ağa, 'demek dünkü çocuk bize meydan okuyor. Kendine güveniyorsa, karşıma çıksın' diye Osman Efe'ye haber gönderir. Tabii haberi götürenler Osman Efe'ye de bire bin katarak anlatıyorlar. Osman Efe, Kır Ağa'ya; Kır Ağa, Osman Efe'ye kinlenir. Sonunda kıran kırana kavga etmeye, sağ kalanın Huriye'yi yani Misket'i almasına karar veriyorlar. Belirlenen gün ve yerde karşılaşıyorlar. Bıçaklar çekiliyor. Huriye ise, çaresiz, durumu merakla bekliyor. Çıkmış elma ağacı üstüne, yoları gözlüyor. Bir yandan da Osman Efe için dua ediyor. Osman Efe ise Kır Ağa karşısında aslanlar gibi dövüşüyor. Kır Ağa birden duruyor. 'Benimle böylesine boy ölçüşen yiğide, ben kıyamam. Koç olacak kuzuya bıçak çekemem. Vur bıçağını bağrıma. Misket senin olsun' diyor. Osman Efe önce şaşırıyor, sonra oda bıçağını yere atıyor ve koşup ellerine sarılıyor Kır Ağa'nın. Kadın-kız da yollara dökülmüş uzaktan görünen kalabalığı bekliyor. Misket ise çıktığı elma ağacında duramıyor heyecandan. daldan dala geçip, gelenleri seçmeye çalışıyor. Derken kalabalık yaklaşır, önde Kır Ağa, arkasında kalabalık. Gözleri Osman'ını arıyor, göremiyor... Birden başı dönüyor, gözleri kararıyor, tepe üstü ağaçtan aşağı düşerek cansız yere yığılıyor. Çok geçmeden kalabalık elma ağacına ulaşınca, bir feryattır kopuyor. Osman Efe, sığmıyor oralara. Kadınlar kızlar perişan. Misket kızın yani Huriye'nin hikayesi dilden dile dolaşıp türkü oluyor Misket türküsünün sözleri, "Misket (Güvercin Uçuverdi) Kanadın açıverdi (Ben yandım anam) El oğlu değil mi (aman aman) Sevdi de kaçıverdi A benim hacı yarim Başımın tacı yarim Ellere bana acımaz Sen bari acı yarim Güvercinim uyur mu Çağırsam uyanır mı (Ben yandım anam) Sen orada ben burda Buna can dayanır mı Deniz susuz olur mu Dibi kumsuz olur mu Ben müftüye danıştım Yiğit yarsız olur mu Caminin ezan vakti İçinin düzen vakti Ben misketi kaybettim Sonbahar gazel vakti Havuzbaşı su başı Ben istemem yüzbaşı Olursa muşir olsun Dosta düşmana karşı Caminin ezanı yok İçinin düzeni yok Çok memleketler gezdim Misketten güzeli çok Yılan kaydı kamışa Su neylesin yanmışa Mevlam sabırlar versin Yerinden ayrılmışa 
Ankara Oyun Havası Misket

Misket'in Hikayesi

Misket, ufacık tefecik bir elma türü... Huriye de, Ganizadelerin ufakcık tefecik, şipşirin kızlarının adı.

Huriye, sık sık evlerinin önündeki elma ağacına tırmanır, yolu gözler; sebep, Osman Efe...

Ankara'nın sayılı efelerinden Osman, genç, yakışıklı, geniş omuzlu, burma bıyıklı... Huriye'nin gönlü bu Osman Efe'de. Osman Efe, evin önünden geçiyor; Huriye atlıyor bahçeye, tırmanıyor Misket ağacına. İkisinin de yüreğinden ılık bir şeyler akıyor. Osman Efe, Huriye'yi adıyla çağırmıyor hiç, 'Misket' diyor Huriye'ye.

Yörenin ünlü ağalarından Kır Ağa, bir gün Huriye'yi su doldururken görüyor çeşme başında. Aradan bir hafta geçmeden Kır Ağa, Huriye'yi istetiyor. Babası, 'Kır Ağa, yiğit insandır, malı mülkü yerindedir' diyerek Huriye'yi vermek ister. annesi, Huriye'nin ağzını arar, fakat Huriye 'Ölürüm de Kır Ağa'ya varmam' cevabını verir.

Huriye, akşamı zor eder. Bahçeye çıkıp, Osman Efe'nin yolunu gözler. Uzaktan atını görünce, tırmanıp çıkar elma ağacına. Durumu bildirir Osman Efe'ye.

Osman Efe, çılgına döner. Kır Ağa'ya haber gönderir, 'Kendini sever, sayarım. Yiğit kişi bellerim. Yolumdan çekilsin. Sonu iyi olmaz' der. Haberi Osman Efe'den Kır Ağa'ya götürenler, bire bin katarak anlatırlar 'Osman diyor ki, Kır Ağa kim oluyor da benim yavuklumu alacak. Leşini sererim' diye...

Kır Ağa, 'demek dünkü çocuk bize meydan okuyor. Kendine güveniyorsa, karşıma çıksın' diye Osman Efe'ye haber gönderir. Tabii haberi götürenler Osman Efe'ye de bire bin katarak anlatıyorlar. Osman Efe, Kır Ağa'ya; Kır Ağa, Osman Efe'ye kinlenir. Sonunda kıran kırana kavga etmeye, sağ kalanın Huriye'yi yani Misket'i almasına karar veriyorlar.

Belirlenen gün ve yerde karşılaşıyorlar. Bıçaklar çekiliyor. Huriye ise, çaresiz, durumu merakla bekliyor. Çıkmış elma ağacı üstüne, yoları gözlüyor. Bir yandan da Osman Efe için dua ediyor. Osman Efe ise Kır Ağa karşısında aslanlar gibi dövüşüyor. Kır Ağa birden duruyor. 'Benimle böylesine boy ölçüşen yiğide, ben kıyamam. Koç olacak kuzuya bıçak çekemem. Vur bıçağını bağrıma. Misket senin olsun' diyor. Osman Efe önce şaşırıyor, sonra oda bıçağını yere atıyor ve koşup ellerine sarılıyor Kır Ağa'nın.

Kadın-kız da yollara dökülmüş uzaktan görünen kalabalığı bekliyor. Misket ise çıktığı elma ağacında duramıyor heyecandan. daldan dala geçip, gelenleri seçmeye çalışıyor. Derken kalabalık yaklaşır, önde Kır Ağa, arkasında kalabalık.

Gözleri Osman'ını arıyor, göremiyor...

Birden başı dönüyor, gözleri kararıyor, tepe üstü ağaçtan aşağı düşerek cansız yere yığılıyor.

Çok geçmeden kalabalık elma ağacına ulaşınca, bir feryattır kopuyor.

Osman Efe, sığmıyor oralara.

Kadınlar kızlar perişan.

Misket kızın yani Huriye'nin hikayesi dilden dile dolaşıp türkü oluyor

Misket türküsünün sözleri, "Misket (Güvercin Uçuverdi)

Kanadın açıverdi
(Ben yandım anam)
El oğlu değil mi (aman aman)
Sevdi de kaçıverdi

A benim hacı yarim
Başımın tacı yarim
Ellere bana acımaz
Sen bari acı yarim

Güvercinim uyur mu
Çağırsam uyanır mı
(Ben yandım anam)
Sen orada ben burda
Buna can dayanır mı

Deniz susuz olur mu
Dibi kumsuz olur mu
Ben müftüye danıştım
Yiğit yarsız olur mu

Caminin ezan vakti
İçinin düzen vakti
Ben misketi kaybettim
Sonbahar gazel vakti

Havuzbaşı su başı
Ben istemem yüzbaşı
Olursa muşir olsun
Dosta düşmana karşı

Caminin ezanı yok
İçinin düzeni yok
Çok memleketler gezdim
Misketten güzeli çok

Yılan kaydı kamışa
Su neylesin yanmışa
Mevlam sabırlar versin
Yerinden ayrılmışa
 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kizilcahamamhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.