Milli Domates geliyor

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 11.04.2007 - 22:00, Güncelleme: 11.04.2007 - 22:00 2367+ kez okundu.
 

Milli Domates geliyor

Nükleer enerji konusundaki tartışmalar sürerken, TAEK'ten çiftçiye sevindirici bir haber geldi. Yıllık 120 milyon dolar verilerek İsrail'den ithal edilen domates tohumunun yerlisi üretiliyor.

Türk nükleer mühendisleri, yüksek verimli, hastalık ve zararlılara karşı dayanıklı 'millî domates tohumu' geliştiriyor. Çiftçiler, yerli tohumu 3 yıla kadar kullanmaya başlayacak. İsrail'den gelen tek kullanımlık tohumlar sebebiyle Türkiye'nin tarımda dışa bağımlılığı artıyordu. İthal domates tohumunun da fiyatı gittikçe yükseliyordu. 2006'da gramı 30 yeni liraya ulaştı ve altını geçti. Söz konusu gelişmeler üzerine TAEK, millî tohum üretimi için çalışmaları hızlandırdı. Başkan Okay Çakıroğlu, projede büyük mesafe kat ettiklerinin altını çizdi: "En geç 2010'da Türk mühendislerinin çabasıyla domates tohumumuz hazır hale gelecek. Tohumluk malzemesi de çiftçiye daha uygun fiyata mal olacak." Halihazırda domates üretimi için başta İsrail olmak üzere ABD, Fransa ve Hollanda'dan domates tohumu temin ediliyor. Ziraatçılar Derneği Başkanı İbrahim Yetkin, altından bile pahalı tohumun aynı zamanda stratejik bir ürün olduğunu da belirterek, 'böylesine önemli bir projeye imza atan' TAEK'i kutladı. "Tohum ithalatı yüzünden yurtdışına yılda 120 milyon dolar ödeniyor. Kaçak yollarla girenlerle bu tutar 150 milyon doları bulur." diyen Yetkin, yerli tohumla üretimden çiftçilerin ve tüketicilerin de çok kârlı çıkacağını belirtti. Dernek başkanı, "Bu sayede domates üretiminde dünya dördüncüsü olan Türkiye, ilk sıraya doğru çıkacak." diye konuştu. Atom Enerjisi Araştırma Kurumu TAEK'in tarım konusundaki çalışması domatesle sınırlı değil. Nohut ve soya fasulyesinde de ıslah çalışmaları yürüten kurumun nükleer teknikler kullanarak ürettiği yüksek verimli, yağlı ve proteinli soya fasulyesi ile nohut, Tarım Bakanlığı'nca tescil edildi. Söz konusu ürünlerin de Türk tarımının hizmetine sunulduğunu kaydeden Çakıroğlu, "Ayrıca buğday, arpa, aspir, patates, kavun, sarımsak, biber, kiraz ve üzüm gibi ülke ekonomisine önemli katkı sağlayacak, tarımsal üretim açısından önceliği olan bitki türlerinde de mutasyon ıslahı çalışmalarına devam ediyoruz." bilgisini verdi. Tarım Bakanlığı ile 5 üniversite ve 20 yerli tohum üreticisi de sebze çeşitlerinin geliştirilmesi ve tohumculuk projesi üzerinde çalışmalar yapıyor. 7 milyon YTL bütçeli projeye DPT 4,2 milyon, Tarım Bakanlığı 1,8 milyon, özel sektördeki 20 kuruluş da 1 milyon yeni lira kaynak ayırdı. Türkiye meyve ve sebze üretiminde ilk 10'da Çukurova, Sabancı, Akdeniz, Ankara ve Uludağ üniversitelerinin görev aldığı proje kapsamında biber, patlıcan, domates, salatalık, kabak, kavun, kapuz ve lahananın hibrit tohumlarının (yüksek verimli, kaliteli, hastalık ve zararlılara dayanıklı) elde edilmesi planlanıyor. Hibrit tohumlar yerli tohumlara göre domateste kat kat fazla ürün verdiği ve bir aylık raf ömrüne sahip olduğu için bütün sera sahiplerince tercih ediliyor. Türkiye, birçok meyve ve sebzenin üretiminde dünyada ilk on içinde yer alıyor. Ancak tohumluk üretimindeki dışa bağımlılık, kaliteli üretimde istenilen seviyeye ulaşmasını engelliyor. Buna rağmen, yıllık ortalama üretimleri itibarıyla fındık, incir, kayısı, kiraz, ayva ve narda dünya birincisi. Nohut, salatalık ve karpuz üretiminde ise ikinci sırada. Patlıcan, mercimek ve yeşil biberde üçüncü, domates, soğan ve zeytinyağı üretiminde de dördüncü. Şekerpancarında beşinci; tütün, çay ve elmada altıncı; pamuk ve arpada yedinci; bademde sekizinci, buğday; çavdar ve greyfurtta dokuzuncu; limon üretiminde de onuncu sırada bulunuyor.
Nükleer enerji konusundaki tartışmalar sürerken, TAEK'ten çiftçiye sevindirici bir haber geldi. Yıllık 120 milyon dolar verilerek İsrail'den ithal edilen domates tohumunun yerlisi üretiliyor.
Türk nükleer mühendisleri, yüksek verimli, hastalık ve zararlılara karşı dayanıklı 'millî domates tohumu' geliştiriyor. Çiftçiler, yerli tohumu 3 yıla kadar kullanmaya başlayacak. İsrail'den gelen tek kullanımlık tohumlar sebebiyle Türkiye'nin tarımda dışa bağımlılığı artıyordu. İthal domates tohumunun da fiyatı gittikçe yükseliyordu.

2006'da gramı 30 yeni liraya ulaştı ve altını geçti. Söz konusu gelişmeler üzerine TAEK, millî tohum üretimi için çalışmaları hızlandırdı. Başkan Okay Çakıroğlu, projede büyük mesafe kat ettiklerinin altını çizdi: "En geç 2010'da Türk mühendislerinin çabasıyla domates tohumumuz hazır hale gelecek. Tohumluk malzemesi de çiftçiye daha uygun fiyata mal olacak."

Halihazırda domates üretimi için başta İsrail olmak üzere ABD, Fransa ve Hollanda'dan domates tohumu temin ediliyor. Ziraatçılar Derneği Başkanı İbrahim Yetkin, altından bile pahalı tohumun aynı zamanda stratejik bir ürün olduğunu da belirterek, 'böylesine önemli bir projeye imza atan' TAEK'i kutladı.

"Tohum ithalatı yüzünden yurtdışına yılda 120 milyon dolar ödeniyor. Kaçak yollarla girenlerle bu tutar 150 milyon doları bulur." diyen Yetkin, yerli tohumla üretimden çiftçilerin ve tüketicilerin de çok kârlı çıkacağını belirtti. Dernek başkanı, "Bu sayede domates üretiminde dünya dördüncüsü olan Türkiye, ilk sıraya doğru çıkacak." diye konuştu.

Atom Enerjisi Araştırma Kurumu TAEK'in tarım konusundaki çalışması domatesle sınırlı değil. Nohut ve soya fasulyesinde de ıslah çalışmaları yürüten kurumun nükleer teknikler kullanarak ürettiği yüksek verimli, yağlı ve proteinli soya fasulyesi ile nohut, Tarım Bakanlığı'nca tescil edildi.

Söz konusu ürünlerin de Türk tarımının hizmetine sunulduğunu kaydeden Çakıroğlu, "Ayrıca buğday, arpa, aspir, patates, kavun, sarımsak, biber, kiraz ve üzüm gibi ülke ekonomisine önemli katkı sağlayacak, tarımsal üretim açısından önceliği olan bitki türlerinde de mutasyon ıslahı çalışmalarına devam ediyoruz." bilgisini verdi.

Tarım Bakanlığı ile 5 üniversite ve 20 yerli tohum üreticisi de sebze çeşitlerinin geliştirilmesi ve tohumculuk projesi üzerinde çalışmalar yapıyor. 7 milyon YTL bütçeli projeye DPT 4,2 milyon, Tarım Bakanlığı 1,8 milyon, özel sektördeki 20 kuruluş da 1 milyon yeni lira kaynak ayırdı.

Türkiye meyve ve sebze üretiminde ilk 10'da

Çukurova, Sabancı, Akdeniz, Ankara ve Uludağ üniversitelerinin görev aldığı proje kapsamında biber, patlıcan, domates, salatalık, kabak, kavun, kapuz ve lahananın hibrit tohumlarının (yüksek verimli, kaliteli, hastalık ve zararlılara dayanıklı) elde edilmesi planlanıyor. Hibrit tohumlar yerli tohumlara göre domateste kat kat fazla ürün verdiği ve bir aylık raf ömrüne sahip olduğu için bütün sera sahiplerince tercih ediliyor.

Türkiye, birçok meyve ve sebzenin üretiminde dünyada ilk on içinde yer alıyor. Ancak tohumluk üretimindeki dışa bağımlılık, kaliteli üretimde istenilen seviyeye ulaşmasını engelliyor. Buna rağmen, yıllık ortalama üretimleri itibarıyla fındık, incir, kayısı, kiraz, ayva ve narda dünya birincisi.

Nohut, salatalık ve karpuz üretiminde ise ikinci sırada. Patlıcan, mercimek ve yeşil biberde üçüncü, domates, soğan ve zeytinyağı üretiminde de dördüncü. Şekerpancarında beşinci; tütün, çay ve elmada altıncı; pamuk ve arpada yedinci; bademde sekizinci, buğday; çavdar ve greyfurtta dokuzuncu; limon üretiminde de onuncu sırada bulunuyor.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kizilcahamamhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.