Bu iktidar belediye üzerinden geldi, belediyelerle gidebilir\"

Kızılcahamam (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 05.08.2017 - 21:08, Güncelleme: 05.08.2017 - 21:08 2451+ kez okundu.
 

Bu iktidar belediye üzerinden geldi, belediyelerle gidebilir\"

Camilerde rüşvet pazarlığı yapılıyor diyen Abdurrahman Dilipak, bu iktidar belediyeler üzerinden geldi, belediyeler üzerinden de gidebilir dedi

Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, belediyelerde yaşanan yolsuzluklara değindi ve “Daha önce de yazdım, bu iktidar belediye üzerinden geldi, belediyelerle gidebilir.”dedi. “Şu alçak, hain, lanet olası rüşvetçilerden yakanızı bir an önce kurtarın nasıl kurtaracaksanız. Bunlar herkesi haraca bağlıyor. İhalelere hile karıştırıyorlar, imar işlerinde bu işler çok fazla. İli, ilçesi yok.” diye yazan Dilipak şu ifadeleri kullandı: “Bu işe vakfı, camiyi de karıştırıyorlar. Cami avlusunda rüşvet pazarlığı yapıyor bu ahlaksızlar. Açık söylüyorum, bunları ihbar edelim. Direnelim, teslim olmayalım. İhale şartnamesini adrese teslim hazırlıyorlar. Yine kazanacak olursanız ihaleyi iptal ediyor.. Rakamları o kadar şişiriyorlar ki, normal bir teklif zaten çok düşük diye eleniyor. Araya başka naylon şirketleri sokuyorlar. Minareyi çalan kılıfını hazırlamış. İhaleyi almak için KİK, İdare Mahkemesi, kim uğraşacak. İdareyle inatlaşmayalım diyor birileri… İhaleyi alsan ne olacak, bu defa bir eksiklik bulup ödemeyecek. Bu işi yapanların adı, Ahmet, Mehmet, Ali, Hasan, Hüseyin! Namaz da kılıyorlar, hacca da gidiyorlar. “Vay o namaz kılanların haline ki”, diye “din günü”nü hatırlatmak gerek bu adamlara! Müslümanların yüz karası bu adamlar. Hani o ‘Şeytan sizi Allah’la aldatmasın’ diye bir ayet var ya, bunlar da cami ile vakıfla aldatıyorlar! O kadar arsız ve yüzsüzler ki, ‘nasıl yaparsınız bunu’ derseniz, ‘biz milletvekilinin oğlundan da aldık’ diyorlar. Rüşveti alan da, haksız bir kazanç için rüşvet teklif eden de mel’undur. Bu bir memleket meselesi haline geldi. O haram lokma sadece yiyeni ve ailesinin dünya ve ahiretini mahvetmiyor, ahiretini de mahvediyor. Bir de memleket elden gidiyor bu aşağılık heriflerin yüzünden…” “FETÖ’DEN PKK’DAN NE FARKI VAR BUNLARIN” Savcıları, emniyeti, istihbaratı göreve çağırmak gerektiğini belirten Dilipak “Seçim yaşlaştıkça bu işler daha da artıyor. Biri yapınca öteki de yapıyor, çeteleşiyor.. Bu kötü gidişe bir dur demek gerek. Öyle kötü örnekler var ki, 3 kuruşluk işi 10 kuruşa yapıyorlar, aradaki farkı paylaşıyorlar. Siyasetçi, bürokrat, işadamı herkes bu şeytani halkaya katılıyor.” dedi. Dilipak köşesinde “Bir yolsuzluk, rüşvet olayı karşısında partiyi uyaralım, gerekirse yargıya gidelim. Kavga gürültü yok. Ama bu alçaklara pabuç bırakmayalım. Bunlar yarın devleti de satarlar, kendilerine makam ve servet vadedenlere memleketi de satarlar. FETÖ’den, PKK’dan ne farkı var bunların.”diye yazdı. “O REZİL AŞAĞILIK ADAMLARA…” “Siyasi partiler bilmiyor mu şehirlerinde dönen dolapları” diye sonra Yeni Akit yazarı Dilipak köşesini şöyle sürdürdü: “Bilmiyorlarsa niye orada oturuyorlar, biliyorsa niye susuyorlar. Dilsiz şeytan olmaktan ne farkı var bunun.. Kol kırılıp yen içinde kalınca, o kollar kangren oluyor, o kollar çolak oluyor. Şeytan aslında bu şekilde hem o rüşvetçileri düşürüyor tuzağına, hem de onlar üzerinden ahaliye zulmediyor. Onlar da şeytanın tetikçiliğini üslenmiş birer haramzadeye dönüşüyor. Ne demişler: Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste. Haksız kazançlar, o kazanç sahiplerine hayır getirmez. Allah belalarını verir, hastane kapısında mı sürünürler, ailesinden mi çıkar acısı bilmem ama, aldıkları bedduanın bu dünyada olmasa da ahirette ağır bir bedeli olur… Bunu o rüşvetçilere söylüyorum. O rezil, aşağılık adamlara. Küçük menfaatleri uğruna davalarını satan, partilerini, ülkesini ve milletini zora sokan hainlere Allah ve resulü lanet etmektedir. Allah (cc), bu konuda şöyle buyurmaktadır: 'Aranızda birbirinizin mallarını haksız yere yemeyin. İnsanların mallarından bir kısmını bile bile, günaha girerek yemek için onları yetkililere (rüşvet olarak) vermeyin.' Peygamberim aleyhissalatu vesselam da, 'Rüşveti alan da, veren de cehennemdedir' buyurmaktadır. Yine başka bir hadis-i şerifte de, her zaman insanların affedilmesi için dua eden Yüce Peygamberimizin rüşvetin toplumda meydana getirdiği büyük hasar sebebiyle, rüşvet alanı ve rüşvet vereni ve bu ikisi arasında aracılık yapanı lanetlemektedir.    Sadece FETÖ ve PKK ile mücadele yetmez. AK Parti bugün iktidar partisidir. AK Partililer partilerine sahip çıksınlar. Bu pislikleri partilerinden uzaklaştırsınlar, meydanı bu hainlere ve zalimlere bırakmasınlar.”
Camilerde rüşvet pazarlığı yapılıyor diyen Abdurrahman Dilipak, bu iktidar belediyeler üzerinden geldi, belediyeler üzerinden de gidebilir dedi

Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, belediyelerde yaşanan yolsuzluklara değindi ve “Daha önce de yazdım, bu iktidar belediye üzerinden geldi, belediyelerle gidebilir.”dedi.

“Şu alçak, hain, lanet olası rüşvetçilerden yakanızı bir an önce kurtarın nasıl kurtaracaksanız. Bunlar herkesi haraca bağlıyor. İhalelere hile karıştırıyorlar, imar işlerinde bu işler çok fazla. İli, ilçesi yok.” diye yazan Dilipak şu ifadeleri kullandı:

“Bu işe vakfı, camiyi de karıştırıyorlar. Cami avlusunda rüşvet pazarlığı yapıyor bu ahlaksızlar.

Açık söylüyorum, bunları ihbar edelim. Direnelim, teslim olmayalım.

İhale şartnamesini adrese teslim hazırlıyorlar. Yine kazanacak olursanız ihaleyi iptal ediyor.. Rakamları o kadar şişiriyorlar ki, normal bir teklif zaten çok düşük diye eleniyor. Araya başka naylon şirketleri sokuyorlar.

Minareyi çalan kılıfını hazırlamış. İhaleyi almak için KİK, İdare Mahkemesi, kim uğraşacak. İdareyle inatlaşmayalım diyor birileri… İhaleyi alsan ne olacak, bu defa bir eksiklik bulup ödemeyecek.

Bu işi yapanların adı, Ahmet, Mehmet, Ali, Hasan, Hüseyin! Namaz da kılıyorlar, hacca da gidiyorlar.

“Vay o namaz kılanların haline ki”, diye “din günü”nü hatırlatmak gerek bu adamlara!

Müslümanların yüz karası bu adamlar.

Hani o ‘Şeytan sizi Allah’la aldatmasın’ diye bir ayet var ya, bunlar da cami ile vakıfla aldatıyorlar!

O kadar arsız ve yüzsüzler ki, ‘nasıl yaparsınız bunu’ derseniz, ‘biz milletvekilinin oğlundan da aldık’ diyorlar.

Rüşveti alan da, haksız bir kazanç için rüşvet teklif eden de mel’undur.

Bu bir memleket meselesi haline geldi. O haram lokma sadece yiyeni ve ailesinin dünya ve ahiretini mahvetmiyor, ahiretini de mahvediyor. Bir de memleket elden gidiyor bu aşağılık heriflerin yüzünden…”

“FETÖ’DEN PKK’DAN NE FARKI VAR BUNLARIN”

Savcıları, emniyeti, istihbaratı göreve çağırmak gerektiğini belirten Dilipak “Seçim yaşlaştıkça bu işler daha da artıyor. Biri yapınca öteki de yapıyor, çeteleşiyor.. Bu kötü gidişe bir dur demek gerek. Öyle kötü örnekler var ki, 3 kuruşluk işi 10 kuruşa yapıyorlar, aradaki farkı paylaşıyorlar. Siyasetçi, bürokrat, işadamı herkes bu şeytani halkaya katılıyor.” dedi.

Dilipak köşesinde “Bir yolsuzluk, rüşvet olayı karşısında partiyi uyaralım, gerekirse yargıya gidelim. Kavga gürültü yok. Ama bu alçaklara pabuç bırakmayalım. Bunlar yarın devleti de satarlar, kendilerine makam ve servet vadedenlere memleketi de satarlar. FETÖ’den, PKK’dan ne farkı var bunların.”diye yazdı.

“O REZİL AŞAĞILIK ADAMLARA…”

“Siyasi partiler bilmiyor mu şehirlerinde dönen dolapları” diye sonra Yeni Akit yazarı Dilipak köşesini şöyle sürdürdü:

“Bilmiyorlarsa niye orada oturuyorlar, biliyorsa niye susuyorlar. Dilsiz şeytan olmaktan ne farkı var bunun..

Kol kırılıp yen içinde kalınca, o kollar kangren oluyor, o kollar çolak oluyor.

Şeytan aslında bu şekilde hem o rüşvetçileri düşürüyor tuzağına, hem de onlar üzerinden ahaliye zulmediyor. Onlar da şeytanın tetikçiliğini üslenmiş birer haramzadeye dönüşüyor.

Ne demişler: Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste. Haksız kazançlar, o kazanç sahiplerine hayır getirmez. Allah belalarını verir, hastane kapısında mı sürünürler, ailesinden mi çıkar acısı bilmem ama, aldıkları bedduanın bu dünyada olmasa da ahirette ağır bir bedeli olur…

Bunu o rüşvetçilere söylüyorum. O rezil, aşağılık adamlara. Küçük menfaatleri uğruna davalarını satan, partilerini, ülkesini ve milletini zora sokan hainlere Allah ve resulü lanet etmektedir.

Allah (cc), bu konuda şöyle buyurmaktadır: 'Aranızda birbirinizin mallarını haksız yere yemeyin. İnsanların mallarından bir kısmını bile bile, günaha girerek yemek için onları yetkililere (rüşvet olarak) vermeyin.' Peygamberim aleyhissalatu vesselam da, 'Rüşveti alan da, veren de cehennemdedir' buyurmaktadır. Yine başka bir hadis-i şerifte de, her zaman insanların affedilmesi için dua eden Yüce Peygamberimizin rüşvetin toplumda meydana getirdiği büyük hasar sebebiyle, rüşvet alanı ve rüşvet vereni ve bu ikisi arasında aracılık yapanı lanetlemektedir. 

 

Sadece FETÖ ve PKK ile mücadele yetmez. AK Parti bugün iktidar partisidir. AK Partililer partilerine sahip çıksınlar. Bu pislikleri partilerinden uzaklaştırsınlar, meydanı bu hainlere ve zalimlere bırakmasınlar.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kizilcahamamhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.