Kutlu Doğum Haftası Kızılcahamam\'da kutlanıyor

"Hazreti Peygamber, Din ve Samimiyet" temasıyla yapılacak etkinlikler bugün Ankara'da 15.Nisan Salı günü ise Kızılcahamam’da düzenlenecek programla başlayacak. Kızılcahamam Müftülüğü tarafından düzenlenecek program 15 Nisan 2014 Salı Yabanabad Kültür Merkezi Fatih Sultan Mehmet düğün salonunda (2.kat)  Saat: 20.00 de yapılacak. İlçemizde yapılacak Program Şöyle ·         İstiklal Marşı ·         Kuran-ı Kerim Tilaveti ·         Açılış Konuşması Tahsin Aydın (ilçe Müftüsü) ·         Belediye Başkanı Muhittin Güney ve ilçe kaymakamı Mustafa Çit ’in konuşması. Konu: Hz. Peygamber (a.s) Din ve             Samimiyet ·         Konferans Dr. Zafer Koç (Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı) ·          Akyüzler Erkek Kur’an Kursu Öğrencilerinin ilahi korosu ·         Tasavvuf musikisi korosu ( Mustafa AKBAŞ ve Ekibi ) ·         Kapanış Kızılcahamam’da ayrıca 17 Nisan 2014 Perşembe günü Saat 17.00 de Belediye Nikâh Salonunda Bayanlara yönelik bir program daha yapılacak.   Ankara Arena Spor Salonu'nda, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de katılmasının beklendiği programda "Salavat Filmi" gösterilecek, sala ve salavatla siyer anlatımı yapılacak, Kuran-ı Kerim okunacak, hologramlı özel program sunulacak.  Kutlu Doğum Haftası kapsamında yapılacak etkinlikler pazar günü İstanbul'daki programla devam edecek. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılacağı program, Sinan Erdem Spor Salonu'nda gerçekleştirilecek. Diyanet İşleri Başkanlığı, pazartesi Trabzon'da, 16 Nisan Çarşamba Şanlıurfa'da, 19 Nisan Cumartesi Erzurum'da programlar düzenleyecek. Bu etkinliklere Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez de katılacak. Bunların yanı sıra Kahramanmaraş, Aydın, Sakarya, Çorum, İzmir, Yalova, Adana, Hatay, Gaziantep, Nevşehir, Kırıkkale, Amasya, Kayseri ve Çanakkale'de de Kutlu Doğum Haftası, başkanlığın hazırladığı programlarla kutlanacak. "Hazreti Peygamber, Din ve Samimiyet" Kutlu Doğum Haftası dolayısıyla Diyanet İşleri Başkanlığınca "Hazreti Peygamber, Din ve Samimiyet" konulu kitap da yayımlandı. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in sunuş yazısıyla yayımlanan kitapta, samimiyet konusu ele alındı. Sunuş yazısın dinin doğru veya yanlış anlaşılmaya müsait bir zemini olduğunu belirten Görmez, "Din eğer doğru anlaşılırsa insan hayatında su ve hava kadar önemli ve tabiidir. Ancak yanlış anlaşıldığında bu tabiilik bozulur. Bu yanlış anlamanın vereceği zarar da dinsizliğin vereceği zararla eşdeğerdir" ifadelerini kullandı. İhlas ve samimiyeti dinin özü olarak nitelendiren Görmez,  "İhlas ve samimiyet, inancın, kulluğun ve itaatin sadece ve sadece alemlerin Rabbi olan Allah'a özgü kılınmasıdır. İhlas ve samimiyet bütün ibadetlerin her türlü riya, gösteriş, çıkar ve kaygılarından arındırılıp sadece Allah rızası için yapılmasıdır" görüşünü paylaştı. İhlası Allah'a karşı olduğu gibi insanlara, canlı, cansız bütün varlıklara karşı gösterilen samimiyet olarak değerlendiren Görmez, şöyle devam etti: "İhlas olmazsa ruhumuzun miracına sebep olması gereken namazlarımız bizleri kötülükten alıkoyamaz. İhlas olmazsa oruçlarımız artık bizim için bir kalkan değil sadece açlık ve susuzluktan ibaret kalır. İhlas olmazsa kurbanlarımız Rabbimize kurbiyete vesile olamaz, elimizde kalan sadece onların etleri ve kanları olur.  İhlasın yerini gösteriş, samimiyetin yerini riya almışsa, sağ elimizin verdiğini sol elimizin bilmemesi gereken fedakarlıklarımızı herkes biliyorsa o vakit sadakalarımız Rabbimize sadakatimizi ifade etmekten çok uzakta demektir. Gösteriş malzemesi yapılan sadakalar, ömrümüze bereket getirmekten ziyade bizi çoraklaştırır." "Samimiyetin kapısını ne zaman çalacağız" İhlas ve samimiyetin sadece inanç ve ibadetlerde değil insan ilişkilerinde de önemli olduğunu vurgulayan Görmez, "Müslüman'ın Müslüman'a karşı samimi, içten ve gönülden davranması da dinin önemli bir ilkesidir. Zira müminin en önemli vasfı olan güvenilirlik ancak içten ve samimi davranışlarla sağlanabilir" ifadelerini kullandı. "Uzaklarda bir yerlerde boynu bükük bir halde ihlas bizi bekliyor" görüşünü paylaşan Görmez, şunları kaydetti: "Riyadan, kibirden, ikiyüzlülükten uzaklaşıp samimiyetin kapısını ne zaman çalacağız? Kulluk gösterilerinden, gösteriş bağımlılığından, iyilikleri pazarlarda satmaktan uzaklaşıp ihlas, samimiyet ve takvanın gönlünü ne zaman alacağız? Sahi yolculuğumuz nereye? Bizler kimin muhaciriyiz? Ayet-i kerimede de ifade edildiği gibi Allah'ın azabından sadece O'nun ihlaslı kulları kurtulacaktır."