Can çekişen,pişmanlık dolu kelimeler!
Can çekişen,pişmanlık dolu kelimeler!
Okuyacağınız yazıda can çekişen ve pişmanlık dolu çarpıcı hikayeler ve anne babalara bu konuda önemli tavsiyeler bulacaksınız!
Okuyacağınız yazıda can çekişen ve pişmanlık dolu çarpıcı hikayeler ve anne babalara bu konuda önemli tavsiyeler bulacaksınız!
Sigara ve alkol uyuşturucunun ilk adımı
Uyuşturucu aileleri dağıtmaya, küçücük çocukların hayatını söndürmeye devam ediyor. Herkes aynı şeyi soruyor: Bu afetten gençleri nasıl korumalı, endişeli anne-babalara nasıl yol göstermeli? İstanbul Emniyeti Narkotik Şube Başkomiseri Zafer Ercan yavrularımızı korumak için neler yapmamız gerektiğini anlattı.
Hayatının baharına bile ulaşamamış minik insanların hem kendilerini zehirlemesine, hem de ciğeri beş para etmez kişileri zengin etmesine seyirci kalmak mümkün değil. Hayatları söndüren büyük tehlike her an her yerden sızıyor evlere, okullara. Son zamanlarda daha sık, daha acı bir şekilde duymaya başladığımız uyuşturucunun yaraladığı insanların sesleri, canımızı acıtıyor. Hemen herkes aynı şeyi merak ediyor: Madde bağımlılığı hakkında gençleri nasıl aydınlatmalı, nasıl korumalı, endişeli anne-babalara nasıl yol göstermeli?
Türk polisleri uluslararası operasyonlarla uyuşturucu tacirlerine göz açtırmamaya çalışıyor, tonlarca bağımlılık yapan madde ele geçiriyor. Ama bitmiyor. Sonu gelmiyor zehir tacirlerinin.
Her çocuk bağımlı olabilir
İstanbul Emniyeti Narkotik Şube Başkomiseri Zafer Ercan, başarılı operasyonlarda adı geçen fedakâr bir emniyet görevlisi. Hazırladığı web sitesi (www.zaferercan.com) bize bu yazıda çok yardımcı oldu. Kaleme aldığı kitabıyla da uyuşturucuya karşı mücadele veren Ercan, emniyet mensubu olmanın kendisine yüklediği sorumlulukların ötesine geçerek, toplumu, bilhassa anne-babaları eğiten ve bu şekilde uyaran birisi olma rolünü üstlenmiş. Bunu yaparken yararlandığı kaynakların önemli bölümünü, eğitim çalışmaları vesilesiyle onu tanıyıp, ondan bilgi ve destek isteyen gençler ve anne-babalar oluşturuyor.
Uzun yıllar uyuşturucuya karşı mücadele eden Başkomiser Zafer Ercan’a göre, bağımlılıkla tanışma alkolle başlıyor, tanışma yeri de genellikle çocukların kendi evleri ya da arkadaş evleri oluyor.
Bağımlılık zengin fakir tanımıyor. Başlangıç hep bedava. Bu tehlikeli oyuna, çok iyi bir ailenin çocuğu da, derslerinde başarılı bir öğrenci de, kendi halinde bir genç de yanlışlıkla girebiliyor. Burada mantık şu: "Uyuşturucu, parası olanın parasını, olmayanın bizzat kendisini kullanır. Parası olmayan fuhşa, satıcılığa düşer."
Anne-babaya altın tavsiyeler
Emniyet’in gerçekleştirdiği operasyonlar tehlikeyi önleme yolunda önemli bir rol oynasa da esas iş aileye düşüyor. Gençlerin bağlanma ihtiyacını karşılayan en önemli unsur, anne babaya olan bağlılıkları. Başkomiser Zafer Ercan, “Bağımlı bir çocuğun anne babası olmak istemiyorsanız şu altın kurallara dikkat etmeniz gerekiyor” diyor:
* Burnunuzla odasında olabilecek farklı kokuları koklayın!
* Eğer varsa cep telefonunu karıştırmayın ama cep telefonundan kimlerle konuştuğundan, mesajlaştığından emin olun!
* Evde bilgisayar ve internet kullanımının kurallarını en baştan koyun, kuralların uygulanması kuralların iyi anlatılması ile doğru orantılıdır.
* Çocuklarınızla aynı dili konuşmak zorunda değilsiniz ama onların dilini anlamak ve bilmek zorundasınız.
* Çocuklarınıza her zaman sarılın! Sevgi bağını bu sarılmalarla kurduğunuzu sakın unutmayın.
* Çocuğunuzun okuduğu okulu, sırf notlarını veliler toplantısından öğrenmek için gitmeyin. Evladınızın hangi şartlarda nasıl ortamlarda okuduğunu bilin.
* Çocuğunuz okuldan kaçta çıkar, okulla ev arası ne kadar sürede gelinir? Yaya da olsa servisle de olsa bu süreyi bilmek zorundasınız!
* Okulların önündeki uyuşturucu satan şehir efsanelerinden çok, okul içerisinde bulunan kullanıcı-bağımlı öğrencilerin varlığına inanın. Çocuğu korumak için sağlıklı olan en doğru yaklaşım budur! Yani çocuğunuzun arkadaşlıklarını bilin!
* Alkol kullanımı konusunda hoşgörülü olmak demek madde kullanmanın kapısını aralamak demektir.
* Bağımlı bir çocuk sahibi olmamak için öncelikle kendi bağımlılıklarınızın farkına varın ve onları ortadan kaldırmak için gayret gösterin. Örnek; sigarayı bırakın! Unutmayın! 'Sigara, uyuşturucuya giden yolun başlangıcıdır!'
* Evlenmek kadar doğal olan ama iyi de bir şey olmayan boşanma durumu yaşanacaksa, böyle bir durumda sadece eşinizden boşanın. Anne ve babalıktan boşanmayın.
* Boşanmış çiftlerseniz; çocuğunuzu futbol topuna çevirmeyin. Annedeyse, baba rahat, babadaysa anne rahat, böyle bir şeye izin vermeyin. Eşinize olan intikam duygularınızı çocuğunuz üzerinden yaşamayın!
* Koşulsuz sevgiyle sevdiğinizi hissettirin. Tembel ve yaramaz bir çocuk da olsa, o sizin çocuğunuz. Bunu unutmayın!
Bağımlı çocuklar zehirle nasıl tanıştıklarını anlatıyor
"Testi Kırılmadan" adlı kitabında bir narkotik polisi olan Zafer Ercan, belki yan sokağımızda, arka mahallemizde yaşanan uyuşturucu kurbanlarının hikayelerini anlatıyor. Çok uzak sandığımız uyuşturucunun hiç beklenmedik yerlerde çocuklarımızın karşısına çıktığını bilmek tüylerimizi diken diken ediyor. Kitapta yer alan öykülerden birkaçını kurbanların kendi dilinden özet halinde sunuyoruz:
“Daha rahat uyuyacaktım!”
On sekizime geldiğimde, yapmak istediğim şeylerden ilki gece kulüplerine rahatça girebilmekti. Oradaki renkli hayatı yakından görmek istiyordum. Belki de; kulüplerin girişinde bulunan “On sekiz yaşından küçükler giremez” yazısı oralara girme hevesimi artırıyordu. İşte ne olduysa; on sekiz yaşımdan sonra olmaya başladı. Sınırsız özgürlükler yaşayacağımı düşünüyordum. Hatta bunun için Avrupa’da yaşayan ailemin yanından ayrılarak İstanbul’a gelip burada yaşamaya başladım. Teyzem kocasını kaybetmişti. Ona ve çocuklarına bizimkiler gönderdikleri paralar ile bakıyorlardı.
Bu yanlış düşünceler içerisinde bulunduğum sırada, gittiğim gece kulüplerinden birinde bir erkek arkadaş edindim; çok kısa sürede kaynaştık. Bu kısa süre, yanlış adımlarımın başlangıcı oldu. Birbirimizi daha iyice tanımadan bir de baktım ki evlilik sohbetleri yapıyoruz… Ben onunla evleneceğime kendimi iyice inandırmışken, onun evinde olduğumuz bir sırada, bana bir hap uzattı. Bunun ne olduğunu sorduğumda, “daha rahat uyumak…” için dedi.
“Etrafımda yol gösteren olmadı”
Onuncu sınıfa kadar okudum, ama okula devam etmem için etrafımda yol gösteren olmadı. Çevremdeki arkadaşlarımın hemen hepsi Alman’dı, her şeyimle onlara benziyordum, onlar ne yapsa bende onu yapıyordum. Etrafımdaki arkadaşlarım ve en kötüsü de büyüklerim hep bir şeyleri içmenin mücadelesini veriyordu, örnek modeller kötü olunca hayat daha da zorlaşıyordu. Günlerden bir gün, arkadaşlarımla her zaman birlikte olduğumuz diskodaydık. “Topal Max” diye çağırdığımız bir arkadaşım yanında bir madde olduğunu söyledi. Benim haricimde pek şaşıran olmadı, ismini duymuş olsam da ilk kez göreceğim bir maddeydi.
“Ailem öğrenirse evden kaçarım”
Esrar kullanıyorum, yaklaşık 2 senedir. Ve bu son 2 haftadır her gün, hemen hemen her saat kullanıyorum. Kendimi tanıyamıyorum artık, hareketlerim değişti, hayatım altüst oldu. Ne yapmam gerektiğini bilemiyorum. Ailemin öğrenmesinden korkuyorum, öğrenirlerse evden kaçmayı düşünüyorum. Bir gün olur da eroinle tanışırım diye çok korkuyorum.
“Sokaklarda gezen bir ölü gibiyim”
Yaşım 17. 1.5 yıldır eroin kullanıyorum. Nedeni ailevi nedenler ve kötü arkadaşlar. Kendimden utanıyorum. Bazen bir burunluk eroin için başka adamlarla cinsel ilişkiye giriyorum. Sokaklarda gezen bir ölü gibiyim. Biliyorum, çok sürmez öleceğim.
“13 yaşında tanıştım”
13 yaşındayken uçucu maddeyle tanıştım ve 17 yaşıma kadar hastanelerde geçti günlerim. Hâlâ tedavi görüyorum. Son 7 aydır da esrar içiyorum. Aslında neden, niçin içtiğimi bilmiyorum.
Eroin kullanımı yüzde 100, ecstasy yüzde 300 arttı
Yeşilay’ın geçtiğimiz ay Meclis Komisyonu’na gönderdiği araştırma raporuna göre, Türkiye’de sigaraya başlama yaşı 10’a, alkole başlama yaşı 11’e, uyuşturucuya başlama yaşı ise 12’ye düştü.
1930 yılında kişi başına yıllık bir litre alkol tüketilirken, 2004’de bu miktar 20 litreye çıktı. Rapora göre sigara kullanımında da benzer tablo var.
1930’da kişi başına 10 paket olan sigara tükemi, 3 kilograma yükselmiş durumda.
Rapora göre, son üç yılda İstanbul’da liseli gençler arasında eroin kullanımı yüzde 100, ecstasy hapı kullanımı ise yüzde 300 arttı.
Raporda İzmir’de öğretmenler arasında yapılan bir ankete de yer verildi. Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 70’i öğrencilerin haraç, gasp ve uyuşturucu kıskacında olduğunu, yüzde 72’si de okul çevrelerinde uyuşturucu satıldığını ifade etti.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.