Prof'lardan Çankaya için son tezler

Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süheyl Batum, 1961 Anayasası'nda pek çok denge ve fren mekanizması bulunduğuna dikkat çekerek, 1980 Anayasası'nda ise denge ve fren mekanizması olarak bir tek Cumhurbaşkanlığının öngörüldüğünü söyledi.

Türkiye Barolar Birliği tarafından düzenlenen ''Cumhurbaşkanı Seçimi Öncesi Cumhurbaşkanlığı Sempozyumu''nun son oturumunda ''Cumhurbaşkanının Nitelikleri ve Yetkileri'' konusu tartışıldı. Prof. Dr. Süheyl Batum, denge mekanizması olması nedeniyle Cumhurbaşkanlığının yetkilerinin çok önemli olduğunu savundu. Batum, ''Bu yetkiler, klasik parlamenter rejime aykırıdır, deyip yetkileri azaltmak doğru değildir'' dedi.
Cumhurbaşkanlığı yetkilerinin Anayasanın lafzına ve ruhuna aykırı kullanılmasının sorun yaratacağını belirten Batum, ''Demokratik sistemi yaşatmak istiyorsak bu olasılığı dikkate almak durumundayız'' diye konuştu. Batum, siyasal sorunların, hukuksal sorun haline getirilerek çözülebileceğini ifade ederek, Anayasa Mahkemesinin, Cumhurbaşkanlığı seçimi gibi siyasal bir sorunu hukuk yoluyla çözebileceğini vurguladı.

-''UZLAŞILARAK ÇÖZÜLÜRSE DAHA İYİ OLUR''-

Anayasa Mahkemesi Onursal Üyesi Prof. Dr. Fazıl Sağlam ise hukukta yüzde 100 doğru yorum bulunmadığını, ancak Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun iddialarının ciddi dayanakları bulunduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanlığı seçimine itiraz edilmesi halinde, ortaya atılan bütün görüşlerin Anayasa Mahkemesi tarafından dikkate alınacağını ve Anayasa Mahmemesinin tartışarak bir karara varacağını ifade eden Sağlam, ''Açık bir toplumda herkes düşüncelerini ortaya koyar, bundan ürkülmez ve Cumhurbaşkanlığı seçimi hususundaki tartışmaların büyük bir demokrasi problemi olduğu sonucu çıkarılmaz. Konu Anayasa Mahkemesine gitmeden uzlaşılarak çözülürse tabii ki daha iyi olur, bizim temennimiz ve çağrımız budur'' dedi.

Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmi Yüzbaşıoğlu ise bugünkü parlamentoda, genel seçimde kullanılan oyların yüzde 45'inin temsil edilemediğini, oy kullanmayan seçmenler de dikkate alındığında parlamentonun, toplam seçmen sayısının yüzde 43'ünü temsil ettiğini anlattı.

Yüzbaşıoğlu, bu durumun meşruiyet sorununa yol açtığını ifade ederek, toplumsal uzlaşma ile Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılması halinde, meşruiyet sorununun ortadan kalkacağını sözlerine ekledi. Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ergun Özbudun da meşruiyeti, temsil edilen oylarla ölçmenin doğru olmayacağını, temsil konusunun 1980 Anayasası'nı yapanların bir seçimi olduğunu ifade etti.

Halk tarafından seçilmemiş bir cumhurbaşkanının partili olmamasını da istemenin vesayetçi bir demokrasi anlayışı olduğunu belirten Özbudun, ''Cumhurbaşkanı, denge mekanizması olmamalıdır, sorumsuz ve halka hesap vermesi zor olan bir makama geniş yetkiler vermek, demokrasiye aykırıdır'' dedi. Özbudun, hukuki bir sorununun siyasallaştırılarak Anayasa Mahkemesine götürülmesinin Anayasa Mahkemesinin Anayasaya aykırı bir karar vermesine neden olabileceğini sözlerine ekledi.

AA