Batılı toplumlar 1763'de James Watt’ın buharlı makineyi bulması sonrası hızla sanayileşmeye bunun sonucu olarak da üretim patlamasına neden oldu. Haliyle bir hammadde açığı ortaya çıktı. Zaman zaman güç için birbirlerinin boğazını gırtlaklayan İngiltere, Fransa, Almanya, Hollanda, Belçika, Almanya hammadde ihtiyacını karşılamak için yamyamlar gibi ortalığa saldırdı. Önce Amerika ardından Afrika ve daha sonra Asya’ya saldırdılar. Burada yaşayan toplulukların altın, çay, kauçuk, gümüş, kömür vb.. hammaddelerini sömürüp işçisi, burjuvası, soylusu bütün sınıflar semirdikçe semirdi.

Sömürdükleri halklara zaman zaman ödül ya da ceza verdiler. Başkaldırmıyorsan sorun yok! Lâkin bir isyan etmeye kalk o zaman ellerindeki silah ve sanayi gücüyle sizi doğduğunuza pişman ederler, ananızdan emdiğiniz sütü burnunuzdan getirirler, kızıl deriliyi viski, Çinliyi Afyon ile uyuşturup sömürdüler. O örnek aldığımız imrendiğimiz “tek dişi kalmış canavarlar” yine doymadı. Birbirlerini gırtlaklamaya devam ettiler bu gözü doymaz, devletler 1. Dünya Savaşı’na ardından 2. Dünya Savaşı'na tutuştular, yalnız bu sefer doğulu bir kapitalist sömürücü olan Japonya’da işe karıştı. Yaktılar, yıktılar, yağmaladılar, vurdular, insanları aç bıraktılar derken savaş bitti. Büyük savaş lordu ABD, “Durun kardeşim bu böyle olmayacak sen orayı al, ben burayı alayım, paylaşamayınca savaşalım, biz ne yapıyoruz!”Diyerek yeni bir sömürü düzeni başlattı. Sözde özgür devletler kurulacak! Artık dünyada ticaretin borusu ötecek, Onlar size 3 kuruşa hammadde satacak, siz de onlara sahip olduğunuz sanayi gücüyle o maddeyi işleyip 6 kuruşa geri satacaksınız.

Sadece ekonomik bir politikalarla olur mu? Olmaz! Bunu bir de BM ile taçlandırmak lazım, insan haklarının olması lazım, herkes buna uyacak! Ne güzel bir dünya! 2.Dünya Savaşısonrası Hepsi, 90’lı yıllara kadar Komünizme karşı yekvücut olmuştur.

2. Dünya Savaşısonrası savaşta telef olan iş gücünü karşılamak için Sovyet Rusya’dan işçi getirecek haliniz yoktu. Bu yüzden “Gelin Müslümanlar biz demokratız bizde insan hakları var, güzel güzel burada çalışın, hem siz hem de biz karlı çıkalım”dediniz.  Demir Perde yıkılınca, Hristiyan kökenli işçi akınına uğradınız. Hâliyle işler değişti! Artık ihtiyacınız kalmadı. Bir türlü içinizde asimile edemediğiniz Müslümanlara artık tahammül bile edemiyorsunuz. Sizin sömürdüğünüz ülkelerden size gelen mültecileri, Yunan askeriyle denizde imha etmeye başladınız. Nerede sizin İnsan Haklarınız! Sizler demokrasi, özgürlük, adalet, eşitlik boyası çalmış, melek yüzlü şeytanlarsınız.

Fransa’da 12 kişi ölünce ‘arkanızdayız’diyerek gösteri yapar, Amerika’da sokaklara çıkar, Almanya’da kilise kampanyası yaparak ışıkları kapatıp açarsınız, siyasiler ifade özgürlüğü demeçleri verir, sivil toplum örgütleriniz ayağa kalkar, İnsan haklarından dem vurursunuz. Karıştırdığınız Irak’ta 1 milyon, Afganistan’da 300 bin, Suriye’de 250 bin, Libya’da yüz bin insan katledilince, gıkınız çıkmaz. Hani insan hakları nerede!

Medeniyetiniz batsın, Alçaksınız!

Yunus Bayar

Haber Vaktim