Kıbrıs,ta Rumları çıldırtan ihtimal

Yunan Elefterotipiya gazetesi, İngiliz 'Rigzone'da yer alan bir analizi yayımladı. Dergiye göre Mersin Körfezi ile Kıbrıs'ın kuzeyi arasında zengin petrol yatakları var.

Kıbrıs Rum Kesimi'nin "petrol arama ve çıkarma" hamlesi ile gündeme gelen Doğu Akdeniz'de, önemli petrol yataklarının aslında Türkiye ile Kıbrıs arasındaki bölgede bulunduğu öne sürüldü.
Yunan Elefterotipiya gazetesi, İngiliz petrol sektörü dergisi "Rigzone"da yayımlanan bir analize yer verdi.

"Rigzone", Türkiye'nin güneyi ile Kıbrıs arasındaki bölgede gerçekleştirilen araştırmaların ilk safhasının önemli miktarda petrol yatağı varlığı gösterdiğini bildirdi.

TPAO'NUN GÖRÜŞÜ

Dergiye göre söz konusu yataklar Mersin körfezi ile Kıbrıs'ın kuzeyi arasındaki bölgede bulunuyor.
Dergi, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) yetkilisi olarak, Doğan Perinçek'in "Türkiye'nin, Karadeniz ve Akdeniz'in diğer bölgelerinde sahip olduğu petrol yatakları bu bölgeye kıyasla daha küçük. Türkiye-Kıbrıs arasındaki bölgede bulunan yataklar Türkiye'nin petrol gereksiniminin yarısını karşılayabilir nitelikte" açıklamasına da yer verdi.

PAPADOPULOS: PETROL DEVLETE AİTTİR

ToVima gazetesine demeç veren Kıbrıs Rum Kesimi lider Tasos Papadopulos, Rum Kesimi'nin petrol arama ve çıkarma girişimlerine Kıbrıs Türklerinin tepkisi hakkında şunları söyledi:

"Bir ülkenin petrol gibi doğal zenginlikleri devlete aittir. Toplumlara, bölgelere, vatandaş gruplarına değil. Milli zenginlikler hükümetin sorumlu olduğu konudur. Bu zenginlikleri nüfus arasında nasıl tanzim edeceği ikinci safhada ele alınacaktır. Milli servetimizi henüz değerlendirmeden önce, paylaştırma formüllerinden bahsetmek mantıklı değildir."

Papadopulos, Annan Planı'nda doğal zenginlikler konusunda öngörülenler için de "Milli servet konusunda Annan Planı'nda bazı olumsuz hükümler mevcuttu. Ancak bu plan reddedildi ve Türkiye hariç uluslararası alanda hakim kanı, bu planın artık tarih olduğudur" dedi.

Plana göre Kıbrıs'ın tabii kaynaklarından elde edilecek olan gelirin yüzde 70'i federe devlet kasasına, yüzde 30 ise, nüfus oranına göre federasyonu oluşturan iki topluma gidecekti.