Böyle olur Adıyaman'ın teşviki

SERKAN ARMAN'IN HABERİ

Adıyaman, kendine has yatırım modeliyle doğunun cazibe merkezi haline geldi. Kamuoyunda tartışılan teşvik yasasından en çok yarar gören illerden birisi de Adıyaman oldu.

Komşu illerin çoğunda yasa sonrası yatırım namına çivi çakılmazken 14 yatırım birden çeken Adıyaman'da 30'a yakın şirket de yer tahsisi için sıra bekliyor.

Başta tekstil, oto yan sanayi ve gıda olmak üzere tüm Türkiye'den Adıyaman'a yatırım gidiyor. En büyük dikkati 300 milyon dolarlık tekstil yatırımlarıyla Gaziantepli Sanko çekerken Bursa'dan Aktaş Grup körük yapıyor, İstanbul Gömlekçiler Odası Başkanı gömlek fabrikası kuruyor.

'Davul zurnayla karşılıyoruz'

Yatırımların Adıyaman'a gelmesinde büyük rol oynayan şehrin 12 yıllık Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Zafer Ersoy, Adıyaman modelini şöyle anlatıyor:

"Yatırımcıyı davul zurnayla karşılıyoruz. Geldiği an yanına iki kişi tahsis ediyoruz. Sanayi odamızda masası, bilgisayarı ve telefonu hazır oluyor. Otelde kahvesini içerken elemanlarımız tüm bürokratik işlerin peşinden koşuyor. Yatırım için arazi tahsis ediyoruz hatta inşaatını biz suluyoruz. Makam aracımız onların arabası oluyor. Yatırımcı gelince vali, belediye başkanı, sivil toplum örgütü başkanlarını yemeğe davet ediyorum. Bütün esnafı da çağırıyorum. Böyle bir model oluşturduk. Bunu hâlâ devam ettiriyoruz."

'Tek başıma yatırım yapamam' diyene de yardımcı olduklarını belirten Ersoy, "İsteyene 'Ortak verelim' diyoruz. Adıyaman'da şu an 102 kişi ortaklık için hazır bekliyor" diyor.

Adıyaman'a giden yatırımın temeli OHAL (Olağanüstü Hal Bölgesi) kapsamındaki iller için çıkarılan 4325 sayılı teşvik yasası döneminde atılmış. Yasa sonrası Zafer Ersoy, Sakıp Sabancı'ya giderek tavsiyelerini almış. İstanbul Sanayi Odası (İSO) meclis toplantısına katılarak sanayicileri Nemrut Dağı'nı görmeye davet etmiş. İSO 1996 - 1997 yılında bir meclis toplantısını Adıyaman'da yapmış. Ersoy, şunları söylüyor:

"Terör olmadığını gördüler. 'Buraya bir çivi çakın, gerekirse avcumun içine çakın' dedim. Hareketlenme oldu. 2003'te 5084 sayılı teşvik çıkınca da 'Adıyaman'ı tanıyoruz, başkanı biliyoruz' dediler. Burası cazip hale geldi. Yani 4325'te tanıttık, 5084'te yatırımı patlattık."

Ersoy, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın geçen yıl Adıyaman'da 33 fabrikayı faaliyete açtığını hatırlatarak, "Bu yıl temmuzda bir 33 fabrika daha açtıracağız. Başbakan'dan sözünü aldık" diyor.

'Sosyal sorumluluk bu!'

Sanayici arkadaşlarını da Adıyaman için seferber eden Ersoy, şehirde 200 öğrenciye burs bulmuş. Öğrenci okutanlar arasında İSO Başkanı Tanıl Küçük ve Bahçıvan Gıda patronu Erdal Bahçıvan da var. Ziylan Grup bu ile her yıl 3 binin üzerinde ayakkabı gönderiyor.
Okullarda tuvalet sıkıntısı çekilen Adıyaman'a işadamları musluk, lavabo ve seramik yardımı yapıyor. Ersoy, "Sosyal sorumluluk bu. Para kazanacaksın, mağdur insanlarla paylaşacaksın" diyor.

İkinci kuşak kaplan projesi

Son zamanlarda 'ikinci kuşak Anadolu kaplanı yaratma projesi' de başlatan Ersoy, projeyi şöyle anlatıyor:

"Diyelim benim kızım ya da oğlum iyi bir okulda okumuş, mastır yapmış. Bu ikinci kuşak kaplanları bir araya getiriyoruz. Yani örneğin benim oğlumla başka bir sanayici arkadaşımın oğlu bir araya geliyor. Bizden farklı bir sektöre atılıyor. Çocukların önünü açmak, kendilerini kanıtlamaya fırsat vermek için. 'Baba bana yetki vermiyorsun, o zaman ver 200 bin dolar, ben Ahmet amcanın oğluyla iş yapacağım' diyor. Bir nevi rakip oluyorlar. Bu işi ben yarattım. Yeni bir proje bu. 7 tane böyle grup oluşturdum."

Sandıktan servet çıktı!

Adıyamanlı kadınları da ekonominin çarkına dahil etmeyi başaran Ersoy, şunları anlatıyor:

"Yakın zaman önce bir kız geldi, iş istedi. Dokuz kardeşi varmış, çok fakirlermiş. Eşimle birlikte görmek için evine gittik. Evde bir sandalye ve bir sandık vardı. Eşim sandalyeye, ben sandığa oturdum. Sandık cevizmiş, hoşuma gitti. 'İçinde ne var' dedim. Çeyizmiş. Baktım, bir örtü gördüm. Kızın ninesinin annesi yapmış. Aynısını Hindistan'dan 700 dolara almıştım. Yani sandıkta en az 5 milyarlık servet duruyor.

Çeyizleri paraya çevirmek için bir proje geliştirdim. 100 kız bulduk. Bir panayır oluşturduk. Çeyizlerin hepsini sattırdım. 3'er, 5'er milyar kazandılar. Parayı birleştirip makine aldılar. Ev tekstili yapıyorlar. Yanlarında 10'ar kişi çalışıyor. Satmaları için de pazar kurdum."



Milliyet