Gazete, TV ve haberler

Bazı gazetelerin haber merkezleri ve yazı işlerinde güncel muhabbet:

- Bu haber doğru mu?

- Doğru.

- Yemin et.

- Valla doğru, billa doğru.

- Ulan hergele, dünkü haber için de “valla-billah doğru” demiştin.

- Abi, ekmek-musaf çarpsın ki doğru.

- Çarpmaz ki; ah bir çarpsa, bir çarpsa da yamulsan!

...

- Müdür, gel bir “toparlama haber” yapalım be.

- Nasıl bir haber?

- Bütün gazetelerin yazdığı yalan, sadece bizimki gerçek.

- Eeeeee? Toparlayacağımız haberde ne olacak?

- Hiiiç! Şimdiye kadar gazetelerde çıkan haberlerin bir derlemesi.

- Bence iyi fikir. Kalkıp da, diğer gazeteler, kendi yayınladıkları haberleri mi yalanlayacaklar?

- Afedersiniz! Ben çok yeni bir gazeteciyim, bana söz düşmez ama; Ankara-Trabzon-İstanbul’u da içeren kapsamlı bir araştırma için ekip oluştursak?

- Evet, bir süre daha susmanda yarar var!

.........

Bir başka gazete:

- Bizi rezil ettin, sana bir hafta “haber yazmama” cezası veriyorum.

- Bu bir hafta içinde ben ne yapacağım abi?

- Başmakaleyi yazarsın; nasıl olsa kimse okumuyor, kimseye de zararı olmaz.

........

Televizyonların haber merkezlerinden birindeki haber mavrası:

- Akşam’da ana haber bülteni için “ekmeklik” bir şey var mı bize göre.

- Orta sayfada bir haber var abi. Onlar gazeteci olmadıkları için haberin önemini farketmemişler.

- Eeeee?

- Biz çakalım aynı haberi.. Biraz da köpürttük mü, müthiş bir “atlatma haber” olur!

- Çok köpürtmeyin ama.

- Tamam abi; az köpürtülmüş yaparız.

- Hürriyet ve Sabah’ta bir şeyler var mı?

- Sabah bugün tatil yapmış, Hürriyet’te doğruluğu tartışmalı bir haber var.

- Pekiyi, Milliyet, Cumhuriyet ve Radikal’in haberlerinden ne haber? Pardon, Radikal’e bir süre ambargo uygulayalım; “vukuatı” daha çok taze!

- Abi istersen Zaman ve Yeni Şafak yeni trend, onlara bakalım.

- Ne yeni trendi be? Adamlar Genelkurmay’a akredite bile değiller!

- Abi öyle deme. Doğru-yanlış-yönlendirme-sızdırma her neyse, bütün haberler, bir biçimde onlarda var.

- Ya doğru çıkmaz da haber üzerimizde patlarsa?

- İktidar utansın abi.

- Niye lan?

- Çünkü bu iki gazetenin haber kaynakları iktidar oluyor!

.........

Ve, muhabirler kendi aralarında dertleşiyorlar:

- Haber yazmazsın bir dert, yazarsın daha büyük bir dert!

- En iyisi, bundan böyle “haber var mı” diye sorduklarında “haber var ama doğrulatmaya çalışıyorum” demek.

- Niye?

- Haberi doğrulatmak uzun süreceğinden, gazetenin de habere ihtiyacı olduğundan, “hadi ver sayfaya koyalım da, sen doğrulatmak için yine çalış” derler ve günah bizden gider!

- İyi fikir be... Elinde henüz doğrulatamadığını bir-iki haber var mı?

- Yok abi, bekliyorum.

- Neyi bekliyorsun?

- Bu cinayet haberi bayatladı artık! Yeni bir cinayet işlenmesini bekliyorum!..