Ermeni soykırımı için tarihi kararmı

TAHA AKYOL'UN YAZISI

Soykırım için içtihat

BOSNA Müslümanlarının maruz kaldığı katliam çağın utancıydı. Mehmet Akif'in deyimiyle, Avrupa'nın "maskeli vicdan"ı bu faciayı seyretmiş, ancak Clinton'un NATO'yu harekete geçirmesiyle durdurulabilmişti.
Lahey Adalet Divanı, önceki gün Sırp devletini "soykırım yapmak"tan değil, "soykırımı önlememek"ten suçlu buldu. Vicdanlar o kadar kanamıştır ki, bu karar Müslümanlara yapılan katliamı "soykırım" saymıyormuş gibi anlaşıldı.

Halbuki kararda, Temmuz 1995'te Srebrenitza'da 8 bine yakın Müslüman erkeğin Sırplar tarafından öldürülmesinde "soykırım" suçunun iki şartının gerçekleştiği belirtiliyor:

Özel kast: Sadece katliam, savaş suçu, etnik temizlik, tehcir gibi kasıtlar değil, bir soy veya dini cemaati kısmen veya tamamen ortadan kaldırmak anlamında 'özel kast' lazım. Divan, Srebrenitza'da Bosnalı-Sırp ordusunun böyle bir 'özel kast'la soykırım yaptığını belirtiyor.

Eylemlerin niteliği: İkinci şart olarak, Divan, Srebrenitza'da Müslümanlara yapılan katliamın çapının ve niteliğinin de soykırım boyutunda olduğunu onaylıyor.

Devlet'in sorumluluğu?

Divan'a göre, soykırım "çok ağır ve istisnai bir suç" olduğu için, hem "özel kast"ın, hem kanıtların "en ufak bir şüpheye yer vermeden sonuca götürecek kadar kesin olması" gerekir. (Evidence that fully conclusive... Proof at high level of certanity...)

Divan, böyle çok kuvvetli kanıtlarla "Srebrenitza'da soykırım suçunun işlendiği sonucuna vardıktan sonra", Bosnalı-Sırp ordusunun bu suçundan Yugoslavya-Sırbistan devletinin ne ölçüde sorumlu olacağını araştırıyor.
Kararın içtihat niteliği buradadır: Devletler hangi şartlarla soykırımdan sorumlu tutulabilirler?

Divan, Bosnalı-Sırp ordusunun "siyasi, askeri ve finansal bağlarla Sırp devletine bağlı" olmasından aldığı güçle bu soykırımı yaptığını belirtiyor! Ama Sırp devletinin "soykırım" yapılması için "özel kasıt"la emir verdiğine veya Sırp devlet personelinin soykırım yaptığına dair "kesin kanıtlar" olmadığı için onu sorumlu tutmuyor.

Sırbistan devletini "soykırım" yapmaktan değil, "soykırımı önlememek"ten ve savaş suçlularını teslim etmemekten suçlu buluyor. (Karar için bkz: www.icj-cij.org/icjwww/icj002.htm )

Hukukçu görüşü

Brüksel Üniversitesi'nden uluslararası hukuk Prof. Ruşen Ergeç, kararın "soykırım" kavramını hukuken tanımlayan ve sınırlayan bir içtihat olduğunu söylüyor:

- Bir facia katliam olabilir, savaş suçu olabilir, etnik temizlik olabilir, soykırım olmayabilir. Bunlar ayrı suçlardır. Karar buna açıklık getiriyor.
Katliam yapan Sırp bireylerin Savaş Suçları Mahkemesi'nde yargılandığına, Divan'ın ise sadece devletler arasındaki ihtilaflara baktığına dikkat çeken Prof. Ergeç, devlet kurumunun soykırımdan sorumlu tutulması konusunda şunu söylüyor:

- Divan, soykırımı çok istisnai ve çok vahim bir suç olarak niteliyor, devleti sorumlu tutmak için devlet organlarının veya personelinin soykırım kastıyla bunu yaptığına dair çok güçlü kanıtlar arıyor...
Ermeni soykırımı iddiaları?

- Onlar siyasidir. Türkiye'yi soykırım iddiasıyla sorumlu tutmak hukuken zaten geçerli olamazdı. Bu kararla büsbütün imkânsızlaştı.
Divanın karanı son derece önemlidir. Dikkatle incelenmelidir.

t.akyol@milliyet.com.tr



Milliyet