DTP kongresind İstiklal marşı yok

Demokratik Toplum Partisi (DTP) bugün ilk olağanüstü kongresini topladı. Kongre'nin açılışında İstiklal Marşı okunmazken, eski DEP'liler Leyla Zana, Hatip Dicle, Selim Sadak ve Orhan Doğan yeniden siyasete dönüyor.

Demokratik Toplum Partisi (DTP) 1. Olağanüstü Kongresi'nde, Ahmet Türk yeniden Genel Başkanlığa seçildi.

Kocatepe Kültür Merkezi'nde düzenlenen kongrede yapılan açık oylamada Türk, yeniden DTP Genel Başkanlığı'na getirildi.

Demokratik Toplum Partisi (DTP) Genel Başkanı Ahmet Türk, partisinin bağımsız adaylarla da olsa parlamentoyu hedefleyeceğini söyledi.

Atatürk posteri de asılmadı

Divan'ın oluşturulduğu sahnenin arkasında Türk bayrağı ve parti flaması yer aldı. Salonda daimi olarak bulunan kabartma şeklindeki Atatürk resminin dışında ayrıca Atatürk posterinin asılmadığı görüldü.
     
Divan Başkanı Gümüş, parti meclisine de girmesi beklenen eski DEP milletvekilleri Hatip Dicle, Selim Sadak ve Orhan Doğan'ı anons ederek ''Hoşgeldiniz'' dedi.

Gümüş, rahatsızlığı nedeniyle Kongre'ye gelemeyen Leyla Zana'ya da geçmiş olsun dileklerini ilettiklerini bildirdi.

Kongre salonunda ''Çözüm operasyonlar değil diyalog ve barıştır'', ''Ya gerçek demokrasi ya hiç'' yazılı pankartların asılı olduğu görüldü.

''Kürt sorununu çözeceğiz''

Türk, Kocatepe Kültür Merkezinde gerçekleştirilen DTP 1.Olağanüstü
Kongresinde yaptığı konuşmada, Türkiye'de seçilmişlerin ''Kürt sorunu'' başta
olmak üzere birçok soruna ilişkin proje üretmediklerini savundu.
    
Türkiye'nin bir Ortadoğu ülkesi olarak bölgedeki kaostan etkilendiğini ifade
eden Türk, ''Türkiye'de 20 milyon Kürt, Türkiye'nin bütünlüğü içerisinde Kürt
sorunun çözülmesi konusunda beklenti içerisindedir'' dedi.
    
Kürt halkının eşit, özgür ve insanca yaşayacağı ortamın yaratılması
gerektiğini söyleyen Türk, Türkiye'nin kendisini bölünme fobisinden kurtardığı
gün ''Kürt sorununu çözeceğini'' söyledi.


    
Kuzey Irak'taki gelişmelere değinen Türk, burada Türkmenlerin 4
milletvekillerinin bulunduğunu ifade etti. Türk şöyle konuştu:
    
''Türkiye, Saddam zulmüyle karşı karşıya kalan Türkmenler için çaba içinde
oldu mu? Saddam ile diyalog içinde olmadı mı? Türkiye'nin bugünkü tepkisi
Türkmenler için değil, oradaki Kürt federe devleti için. DTP Diyarbakır İl
Başkanı da bunun için tepkisini ortaya koyuyor''
    
Kürt sorununun iç dinamiklerle çözülmesi gereken bir konu olduğunu ifade
eden Türk, ''Biz bu sorunu ABD'ye havale ederek ya da inkar ve imha mantığıyla
çözemeyiz. 30 yıldır bu mantıklı 40 bin can ve milyar dolarlar kaybettik'' dedi.
    
SİYASİ AF     

Türk sözlerini şöyle sürdürdü:
''Gelin hep birlikte barışı örgütleyelim. Bunun için çok fırsatlar
yaratıldı. PKK, aydınların ve bizim çağrımız üzerine ateşkes kararı
gerçekleştirdi. Bu tarihi fırsatın değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum.
Mayıs ayını ateşkesin bozulduğu bir ay olarak görmek istemiyoruz. Ama siz de yine iyi niyetinizi gösterin. Bu herkesi kucaklayacak bir siyasi afla mümkündür. Bunu gerçekleştirelim. Bu barışa önemli katkılar sağlayacaktır. Ancak bu da bu sorunun çözümü için tek başına yeterli değildir.''

Dünya ülkelerinde bu tür sorunların ''üniter devlet yapısı içinde ya da
coğrafi bölge esasına göre'' değerlendirildiğini ifade eden Türk, buna İspanya,
Yunanistan, Karadağ gibi ülkelerden örnekler verdi. Her ülkenin kendine göre
koşulları bulunduğunu söyleyen Türk, bu örneklerin birebir alınmasının
gerekmediğini, koşulların el verdiği mantıkla çözüm bulunabileceğini söyledi.



''Ülkemin geleceği hepimizin geleceğidir. Yitirilen canlar hepimizin
canlarıdır. Atılan çığlıklar hepimizin çığlığıdır'' diyen Türk, hiçbir ülkenin
sorunlarını silahla çözemeyeceğini kaydetti.

Türkiye'de Kürtlerin parlamentoya girmesini engellemek için yüzde 10 seçim
barajının koyulduğunu savunan Türk, bu barajın demokrasinin engellenmesinin bir sonucu olduğunu ileri sürdü. Türk, ''Ama bu dönemde parlamentoda mutlaka bir grubumuz olacak'' diye konuştu.

Türkiye'nin demokratik güçleriyle bir ortaklık yaparak seçime girmek
istediklerini ifade eden Türk, ''Bağımsız adaylarla da olsa parlamentoyu
hedefleyeceğiz'' dedi.
    
AYSEL TUĞLUK'UN KONUŞMASI
     
DTP Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk ise ''Türkiye'nin demokratikleşmesi ve Kürt sorunun demokratik çözümü talebinin salt Kürtlerin talebi olmaktan
çıkması, bununla da sınırlı kalmayarak TÜSİAD gibi sermaye grupları ve giderek toplumun talebi haline gelmiş olmasının tarihi bir fırsat'' olduğunu iddia etti.

Tuğluk şunları kaydetti:
     ''Biz demokrasi güçleri bu tarihi fırsatı halklarımızın lehine değerlendirme
arayışı ve uğraşı içindeyken Türkiye'yi düzeysiz, içi boş milliyetçilik
söylemleriyle bölgesel ve küresel çelişki, çatışmalar batağında tutarak buradan beslenmek isteyen gerici, statükocu çevrelerin ise karşı bir uğraş içinde
olacakları, halklar arasındaki çelişki ve çatışmaları daha da derinleştirmek
isteyecekleri açıktır.''

Aysel Tuğluk, olağanüstü kongrenin ''demokratik değişim ve çözüm hamlesinin karşı güçlerce kırılmak istendiği bir süreçte inisiyatif alınması'' amacıyla
düzenlendiğini ifade etti.

Tuğluk'un konuşmasının ardından eski DEP milletvekili Leyla Zana'nın
telgrafı okundu. Sağlık sorunları nedeniyle olağanüstü kongreye katılamadığını
bildiren Zana'nın telgrafı salondakiler tarafından alkışlandı.

A.A