Büyükanıt için suç duyurusu

Diyarbakır Baro Başkanı Sezgin Tanrıkulu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi.

Tanrıkulu, Baro Eğitim ve Araştırma Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, Genelkurmay Başkanı'nın dünkü konuşmasında, Şemdinli davası ile ilgili bölümde 'yargıyı etkilediğini' ileri sürdü.
 
Tanrıkulu, 'Genelkurmay Başkanı'nın sık sık konuşmasının, her meselede görüşünün soruluyor olmasının Türkiye'ye özgü bir demokrasi ile açıklanabileceğini' de savundu.
 
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, dün yaptığı toplantıda Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yönelik saldırlar ile ilgili konuşmasında Şemdinli olaylarıyla ilgili hazırlanan iddianameye değindi.

BÜYÜKANIT DÜN NE DEMİŞTİ?

TSK'nın sürekli olarak başka ülkelerin silahlı kuvvetleri ile mukayese edildiğini, diğer silahlı kuvvetlerinin, ülkelerinde daha az rol üstlendiklerinin ileri sürüldüğünü belirten Büyükanıt, ''Acaba batı dünyasında TSK'ya yapılan saldırılar gibi bunun onda biri yapılan ülke var mı? Bunu dikkatlerinize sunuyorum'' dedi.

Orgeneral Büyükanıt, şöyle devam etti: ''Bu yola başvuranları, bu ülkenin sadece silahlı kuvvetleri ile değil, bütün kurum ve kuruluşlarının kendi toplumları içindeki yerleri ve kendilerine tanınmış hak ve imkanları ile mukayese edilmesi gerektiğini anımsatmak isterim. Kriterlerin eğer varsa sadece TSK'ya uygulanmasının çalışılmasının ne derece hakkaniyetli olduğunu da takdirlerinize sunuyorum. Bu saldırılar karşında bazı somut örnekleri ifade etmek istiyorum. Bu çeşit saldırıların yoğunlaştığı yıl 2003'tür. 2003-2004 döneminde bazı internet sitelerinde çeşitli karalama olayları başlatıldı. Diğer bir olay Şemdinli olaylarıdır. Burada Şemdinli olaylarını uzun uzun anlatmama ihtiyaç yok... Şemdinli olaylarındaki bana yapılan saldırılar, benim kişiliğimle alakası yok, TSK'ya yapılan saldırılardır. Ben orada bir örneğim. Dünya hukuk tarihine geçecek bir hukuk cinayeti işlendi. TSK'yı ne kadar yıpratabiliriz? Ve maalesef bu tip kampanyalar başlatıldığı zaman bunlar hep faili meçhul olarak kaldı. İşin dikkat çekici tarafı bu. Nihayet 2004-2006 dönemine geldik. Aynı kampanyalar artarak devam etti. Hem kişiler bazında hem de kurumsal bazda.

Şemdinli olayları bunlardan biri... Konuyu anlatmama gerek yok. Dünya hukuk tarihine geçecek bir hukuk cinayeti işlendi.

Öyle ki bir kaç saat içinde 15 bin kişinin telefonuna mesaj atıldı. Bu bir kaç kişinin değil, örgütlü bir grubun örgütün işidir. Bu da yetmedi sahte belgeleri Genelkurmay karargahı önünde dağıttılar.