Bugün seninle ayrılık günümüz. Ne çabuk geçiverdi bir ay. Oysa kapımızı daha dün çalmış gibiydin. Son on gününe kadar ülkemiz olarak ne kadar rahat, ne kadar huzurlu idik. Çünkü, senin gelmenle kabaran iyilik, yardımlaşma duyguları sokaklara taşmış, kurulan yüzlerce iftar çadırı ve dağıtılan yardımlar, verilen zekat ve fıtır sadakaları fakir-fukarayı sevindirmişti. Dünyamız senin gelmenle adeta yeniden baştan sona mamur olmuştu.

         Bu sevinç ve ibadet aşkımız son on gününde daha da artacaktı. Nasıl artmasın ki; bin aydan daha hayırlı olan ‘Kadir Gecesi’ son on günün içinde saklı idi. Bütün benliğimizle hazırlandığımız son günlerin bizim için en huzurlu, en sevinçli günlerimiz olması gerekirken ne yazık ki en acı ve günlerimiz oldu. Bir hafta içerisinde dört ayrı yerde bomba patlatanlar senin getirdiğin huzur iklimini baltalamak istedi. Binlerce insanımız ‘Kadir Gecesi’ni arayacağı günlerde enkaz altında kaybettiği canını ciğerparesini aradı. Seninle gelen rahmet esintisi, patlayan bombalardan çıkan gürültü ve dumanlarla gölgelenmek istendi.

         Kadir Gecesi’nde ellerimizi dua için Rabbimize açıp rahmet ve bereketini isterken bu çirkinliklere sebep olup canlarımıza kıyan ve huzurumuzu bozanları da Rabbimize havale ettik. Dün akşam bu yılki son teravih namazımızı kıldık bugünde son orucumuzu tutuyoruz. Her ne kadar sen bizi bırakıp gitsen de tekrar geleceğinden eminiz. Belki içimizden birçok kişi seninle tekrar birlikte olup getirdiğin manevi havayı soluklayamayacak; ama hep seni bekleyecek. Güle güle git Ramazan, seni özleyeceğiz, tekrar gelişini heyecanla bekleyeceğiz.

Hayırlı Bayramlar Diliyoruz