17 şehidimizin ardından şimdi neyi tartışıyoruz
17 şehidimizin ardından şimdi neyi tartışıyoruz
Öfkemiz ve sorularımız var. Bir günde 17 gencimizi kaybetmenin acısı herkesin yüreğini dağlıyor. Ama bizler bir süre sonra rutin hayatımıza döneceğiz. Bir dahaki baskına kadar, ölenler hafızalarımızda belli belirsiz kalacak
Öfkemiz ve sorularımız var. Bir günde 17 gencimizi kaybetmenin acısı herkesin yüreğini dağlıyor. Ama bizler bir süre sonra rutin hayatımıza döneceğiz. Bir dahaki baskına kadar, ölenler hafızalarımızda belli belirsiz kalacak
Hakkari'nin Şemdinli ilçesindeki Aktütün Sınır Karakolu'na teröristlerce düzenlenen saldırıda şehit 17 askerimizin ardından aktütünde olan biteni tartışırken bizde bu süreçte basında yer alan haberlerden derleme yapık.
Aktütünde ve yurdumuzun heryerinde ülkemizi kotumak adına şehit düşen vatan bütün askerlerimize Allahtan rahmet ailelerine sabır diliyoruz.
Şehit Erturhan'ın Türk bayrağına sarılı cenazesi, Askeri Hastane morgundan ambulansla alınarak Sivas Ulu Camisi'ne getirildi.
Alkışlarla karşılanan cenazenin cami avlusuna getirilişi sırasında, Türk bayrağı taşıyan binlerce vatandaş, ''Şehitler ölmez, vatan bölünmez'' diye slogan attı.
Şehidin tabutuna sarılan baba Mehmet Erturhan, ''Yavrum, aslanım seninle gurur duyuyorum. Hakkım sana helal olsun'' dedi.
Şehidin kardeşi Fadime Erturhan ise ''Kahrolsun PKK. Atın meclisten onları. İçimize kadar soktunuz. Ben de asker olacağım. Senin için üniversiteyi okuyorum'' diye ağıt yaktı.
Şehidin 5 aylık hamile eşi Fatma Erturhan da 2,5 yaşındaki kızı Sılanur ile törene katıldı.
ŞEHİT JANDARMA UZMAN ÇAVUŞ NURULLAH OYMAK'IN CENAZESİ, AFYONKARAHİSAR'DA TOPRAĞA VERİLDİ
Hain saldırıda şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Nurullah Oymak'ın (33) cenazesi de Afyonkarahisar'da toprağa verildi.
Şehit Jandarma Uzman Çavuş Nurullah Oymak (33) için,Afyonkarahisar'ın Şuhut ilçesine bağlı Balçıkhisar beldesinde tören düzenlendi.
Şehidin cenaze töreni için belde meydanını dolduran binlerce kişi, terör örgütü PKK'ya lanet okuyarak, şehitlerinin kanının yerde kalmayacağına yemin etti.
Belediye Meydanı'nda düzenlenen tören öncesinde Afyonkarahisar Valisi Haluk İmga ve Konya Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Ergun Koçak, şehit çavuşun evine taziye ziyaretinde bulundu.
Vali Haluk İmga, ziyaret sırasında gözyaşlarına hakim olamazken, şehidin babası Sabri Oymak, şunları söyledi:
''Vatan sağ olsun, oğlumun kanı yerde kalmayacak. Torunum yetişiyor, bir oğlum daha yetişiyor. Babasının intikamını alacak. Vatan sağ olsun, millet sağ olsun, askerimiz sağ olsun, hepsinin ruhu şad olsun. Sizler var olduğunuz sürece bizler burada huzurlu dururuz, huzurlu yaşarız.''
Emine Oymak da şehit eşiyle en son telefonda operasyondan bir gün önce görüştüklerini ifade etti. Eşinin kaybolduğu haberini aldıktan sonra görev yaptığı yere gittiğini belirten Oymak, ''Son güne kadar umutla bekledim acaba sağ kalır mı diye, ancak geri gelmedi. Ne yapalım vatan sağ olsun. Bir evladım var. Babasının kanını yerde koymayacak'' diye konuştu.
-TERÖRE LANET-
Balçıkhisar Belediye meydanını dolduran binlerce kişi, sloganlar atarak terörü lanetledi.
Asker çocuğunun annesi olmak
Ama bizler bir süre sonra rutin hayatımıza döneceğiz.
Bir dahaki baskına kadar, ölenler hafızalarımızda belli belirsiz kalacak.
O çocukların anne ve babalarıysa bu acıyı son nefeslerine kadar yaşayacak.
Onlar bu korkunç acıyla yaşarken halen vatani görevini yapan gençlerin anneleri için sabah olmak bilmeyecek. Kapı her çalındığında yürekleri ağzına gelecek, "Kara haber geldi mi?" kuşkusu zihinlerini bitirip tüketecek.
Bu büyük bir işkence.
Hele oğlunuz size telefonda "Ben geriye biraz zor dönerim" demişse.
Oğlunuzla birlikte dağlarda nöbet tutar hale gelirsiniz, uyku gelmek bilmez. Türkiye bu ölümlerden yorgun düştü. Yıllardır sakız haline gelen "Terörün kökü kazınıyor" nakaratından da sıkıldı.
Bu coğrafyada terör belası yaşamak zorundayız.
Ama bu çocuklarımızın ölümlerini sorgulamayacağız anlamına gelmiyor. Bu millet özene bezene yetiştirdiği evladını davul zurnayla askere gönderiyor, bundan sonra da gönderecek.
Ordu, bu millet için kutsal bir ocak.
Askere gönderdiği yavrusuna, en az kendisi kadar ilgi gösterileceğini bilmek her annenin-babanın hakkı.
Eğer Türkiye 1 milyon liraya mal olacak karakolunu 2 yıldır yapamıyorsa, burada bir yanlış var demektir.
Bu yanlışı yapanlar hesap vermelidir.
Terörle mücadele sırasında kendi içine dönüp sorgu yapmak, özeleştiriye gitmek zordur.
Ama bu ülke işkenceci polisten de, yargısız infaz yapan kamu görevlisinden de aynı mantıkla hesap sormadı, soramadı.
O yüzden geldiğimiz nokta da bu.
Demokrasi her kurum ve yetkilinin halka hesap verme rejimidir.
İşin içinde 17 şehit varsa, böyle bir soruyu gündeme getirmek zaten kaçınılmaz olmaktadır.
Kamuoyunun Aktütün gerçeğini bütün yönleriyle bilme hakkı vardır.
Bu zaten evlatlarını gencecik yaşta askere gönderen ana-babalara karşı tarihi bir vazifedir
ARTIK BAZI YANLIŞLAR SORULMAYA BAŞLANDI
Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aydoğan Babaoğlu, Antalya'nın Serik ilçesine bağlı Belek'teki Antalya Golf Kulüp'te düzenlenen Ramazan Bayramı Golf Turnuvası'na katıldı.
KOMUTAN 9. OLDU
İki gün süren turnuvaya Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aydoğan Babaoğlu, Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Hasan Aksoy'un yanı sıra çok sayıda golf sever iş adamı da katıldı. Turnuvada Orgeneral Aydoğan Babaoğlu dokuzuncu olurken, Orgeneral Hasan Aksoy beşinci oldu.
GOLF TUTKUSUYLA TANINIYOR
Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aydoğan Babaoğlu, golf sporuna olan tutkusuyla tanınıyor. Babaoğlu döneminde , TSK içinde golf sporunun yaygınlaştırılması için çok sayıda golf sahası ve tesis yapıldı.
15 ŞEHİT VERDİĞİMİZ SAATLERDE
Aktütün Karakolu'na terör saldırısı olduğu saatlerde Orgeneral Babaoğlu ve Orgeneral Aksoy'un Golf turnuvasında olması çeşitli basın organlarında eleştiri konusu oldu
400 TERÖRİST NASIL SIZDI?
Emekli Albay Mithat Işık şunları söyledi: “İki konuyu bilmek lazım. İstihbarat uçaklarını yabancılar mı kullanıyor, biz mi kullanıyoruz. İkincisi, hava fotoğrafları çekilmiyor mu? Çekiliyorsa neden 400 tane teröristin buraya kadar sokulmasına izin verildi diye sormak lazım. Neden oluyor, çünkü eğitimli kadroların yerine yenileri koyulamadı. Yetişmiş insan yok' diye konuştu. Saldırı öncesi istihbarat bilgisi gelip gelmediği konusunun da irdelenmesi gerektiğini söyleyen Mithat Işık 'İstihbarat yok diyoruz ama yarın çıkar biri 'istihbarat verdim' derse. O zaman burada başka bir sorun var demektir. Yetişmiş eleman yok demektir. Ya da Bayraktepe'deki koruma birliğiniz yetersiz, zamanında koordine olamıyor demektir' şeklinde konuştu.
DESTEKTE SORUN VAR
Saldırı anında helikopterle indirme yapıp, teröristlerin ateş çemberine alınması gerektiğini söyleyen emekli Albay Mithat Işık şöyle konuştu: 'Bayraktepe'ye destek olacak birlikte bir sorun var. Aktütün'de 200, Bayraktepe'de ise 150 - 200 askerimiz bulunuyor. Onlar da dağınık duruyorlar. Sayı olarak daha güçlü bir birlik olmalıydı. Böyle bir olay istihbartı alındığı halde neden yeterli sayıda güç sevk edilmemiş? Bölgede birbirine yakın 30'ar kişilik özel timler yerleştirilmiş olsaydı, bu kadar zaiyat olmazdı'
İSTİHBARAT İRDELENMELİ
Amerika'nın yeterli istihbarat desteği verdiği konusunda da endişeli olduğunu anlatan Mithat Işık, 'ABD anında istihbarat vereceğine bizimkilerle anında müşterek operasyon yapsın. Mutlaka veriyordur ama zamanında gelmeyen istihbaratı ne yapalım' dedi.
CASUS UÇAKLAR NEREDE?
ABD'nin PKK'ya karşı işbirliğinin sorgulanması gerektiğini belirten Işık, “Gerçekten işbirliği yapıyorsa buyursun kuzeyden bir operasyon da o yapsın” dedi. Terörle mücadele başarı için TSK'nın güvenlik amaçlı sınırın Kuzey Irak tarafında konuşlanmasını öneren Işık, “Teröristler Hakurk'tan geliyorsa 12 kilometre yol yürüyordur. Katırlarla geliyorlar. Sırtta o kadar silahı taşımak kolay değil. Gelen 15 kişi değil, 300-400 kişi. Madem casus uçaklar vardı da nerede onlar. Bu kadar kişi görülmez mi?' şeklinde konuştu.
Emniyet genel müdürlüğü bünyesindeki polis özel hareket timi doğuya gidiyor.
4 ay süren özel harekat kursunu başarıyla tamamlayan 485 polis cuma günü Ankara Gölbaşı’nda yapılacak törenle görev yerlerine uğurlanacak.
1987-2000 yılları arasında tam 13 yıl boyunca terörle mücadelede aktif rol oynayan polis özel harekat timleri, terörle mücadelede bir kez daha aktif rol alıyor.
2000`e kadar, araziye çıkıp pusu kuran ve teröristlerle çatışan özel harekatçılar bu tarihten sonra araziden çekilerek genellikle şehir içi görevlere verilmişti.
Son zamanlarda hain saldırılar karşısında verilen kayıpların artması, ilave tedbirleri de gündeme getirdi. Şu anda 5 bin 286 polisin görev yaptığı özel harekat dairesinin mevcudu, 1 yıl içinde 7 bine çıkacak.
Bu kapsamda doğu ve güneydoğu bölgesinde görev yapan 3 bin özel harekatçıya takviye amaçlı 485 kişi polis daha çatışma bölgelerine gönderiliyor.
Balıkesir ve Ankara Gölbaşı'ndaki özel harekat merkezlerinde eğitim gören 485 polis için cuma günü mezuniyet töreni düzenlenecek. Törene Başbakan Erdoğan'ın da katılması bekleniyor.
Hakkari, Şırnak, Van, Mardin, Tunceli, Bingöl, Siirt il ve ilçelerinde görev yapacak olan uzman polisler, askerlerle birlikte kırsal alanda operasyona çıkacak.
Bomba, teröristlere ani müdahale, yakın dövüş ve her türlü silah kullanımı eğitimi alan polisler ikinci bir emre kadar bölgede görev yapacak
Bu savaşın komutanı kim?..
Cumartesi gününden beri halkın içindeyim.. Hemen bütün gazeteleri okuyorum, tv yorumlarını dinliyorum..
Aktütün'de verilen 17 şehitte bir PKK başarısından çok, bir askeri hata olduğuna inananların sayısı fazla.. Asker kanadından, hatta Genelkurmay İkinci Başkanı düzeyinde yapılan açıklamalar, kafalarda beliren sorulara yanıt vermekten, kamuoyunu tatminden uzak.. Hatta tersine şüpheleri destekler düzeyinde..
Bir ihmal, bir gaflet olduğu nerdeyse açık..
Şimdi bakın..
4 Ekim cumartesi günkü Vatan gazetesinin 18'inci sayfasında tek sütun bir haber var. Başlığını ve girişini aynen alıyorum..
"Aktütün Karakoluna taciz ateşi.."
"Şemdinli ilçesinde Irak sınırına 4 kilometre uzaklıktaki Aktütün Karakoluna bir gurup PKK'lı terörist taciz ateşi açtı."
Korkunç olan şeye bakar mısınız..
PKK, Aktütün karakolunu, bu haberin çıktığı gün basıyor.. 17 ölü, 20 yaralı.. Olacak şey mi?. Olacak şey mi, söyler misiniz?.
Adamlar gazetelere haber vere vere geliyorlar nerdeyse ve siz gafil avlanıyorsunuz..
Er Ramazan baskından bir gün evvel, Cuma günü evine telefon açıp veda ediyor.. "PKK'lılar bizi bu hafta içinde üç kez bastılar, ben artık zor dönerim anne.."
Ve dördüncü baskında, er Ramazan şehit..
Er Ramazan biliyor da, onun üzerindeki tek yıldızlıdan başlayıp, silsile-i meratip bol yıldızlıya bir yığın komutan nasıl bilmiyor acaba?.
Genelkurmay İkinci Başkanı ""15 şehitten 13'ü uzaktan atılan bomba ile öldü" diyor. Savunma mı, itiraf mı?.
Sınıra mesafe 4 kilometre.. PKK ile savaşın başladığı 30 yıl içinde 40 bilmem kaç kez baskına uğramış, son şehitler hariç, 28 gencimiz keklik gibi avlanmasına sebep olmuş bir karakol Aktütün. Karakol mu, elimizle kurduğumuz tuzak mı yoksa?..
Koskoca orduda, bu durumu değerlendirecek, önlem düşünecek bir kurmay çıkmaz mı?.
Harp Okullarında Taktik, Strateji dersleri niye okutulur?.
İsrail, Suriye'nin Golan Tepelerini niye işgal etti?. Eşek yükü Birleşmiş Milletler kararına rağmen niye hala ve hala elinde tutuyor?.
Çünkü bu tepelere yerleşen terör güçleri, sınırdaki İsrail karakollarını şakır şakır vuruyorlardı. Gittiler, onları kovdular, kendileri yerleştiler. Bitti.
Sen bu stratejik hamleyi yapamıyorsun, o zaman taktik bir karar alır o karakolu ordan çekersin.. İlle de orda asker şartsa, o zaman, o gecekonduya değil, havan atışlarına dayanıklı, daha ağır bombalara karşı da sığınaklı bir bina inşa edersin..
Bunların hiç birini yapma.. Çocukları oraya gönder ve de ki, "Dua edin de adamlar Irak tarafından bomba atmasın?.."
Şimdi çekiyorlarmış.. 45 şehit mi gerekiyordu, yanlışı görmek için?.
Bu mudur durum muhakemesi?..
17 Aralık 2007.. Zamanın Genelkurmay Başkanı konuşuyor..
"PKK unutmasın ki artık bizim için oradaki kamplar BBG (Biri Bizi Gözetliyor) evi gibidir.."
Allahtan öyle?.. Ya maazallah olmasaydı, kaç şehit verirdik?.. 150 mi?.. 1500 mü?.
Bugünkü Genelkurmay açıklıyor ki, BBG falan hikâye.. Aktütün karakolundan gözetleme mesafemiz 150 metre.. Eee. Adamın elinde sınır ötesinden, 5 kilometreden bomba atan silahlar var, ne olacak şimdi?.
Bugünkü Genelkurmay açıklıyor..
İstihbarat sorunu yok.. Amerikalılarla yapılan işbirliğiyle her şey haber alınıyor. Aktütün baskını biliniyor yani.. Bilindiği açık zaten.. Vatan gazetesi biliyor, er Ramazan biliyor, Genelkurmay bilmez mi?.
Ne yapıyor peki?..
Sınır dışı uzun mesafeli bomba atışına karşı tümüyle korumasız araziye takviye diye kara askeri gönderiliyor.. Sanki hedef büyüsün, PKK daha kolay, daha bol vursun diye?. Bu nasıl bir askeri düşüncedir?..
Aktütün'e baskın istihbaratını alan komutan sınırötesi bombalamaya açık araziye yeni asker mi yollar, yoksa ordaki korumasız askeri, güvenlik sağlanana kadar geri mi çeker?.
İstihbarat gelince, oraya bir bölük yollanmış.. Bölüğün komutanı nerde, kim?. Şehit olan astsubay mı?. O da ayrı bir soru!.
Şimdi asıl soruma geliyorum.. Yıllardan beri beynimi kurcalayan bir soruya..
Türk ordusu PKK ile 30 yıldan beri savaşıyor. Düşük Yoğunluklu Savaş.. Ama savaş..
Peki bu savaşın komutanı kim?.. Duydunuz mu böyle bir birlik.. Böyle bir komutan..
Tarih boyu bir daha Anadolu'ya saldırmaya kalkışmayacak Yunanistan için "Ya gelirse" diye Ege Ordusu kuruyoruz da, 30 yıldır Cumhuriyetle savaşan PKK'ya karşı bir niçin bir Ordu, Kolordu, tümen, her neyse bir birlik oluşturmuyor, bir sorumlu komutan atamıyoruz.. Komutansız savaş olur mu?. Olursa kazanılır mı?.
Savaş, Ankara'da toplanan kurmaylarla mı, harekat alanında fiilen çatışan komutanlarla mı yönetilir ve kazanılır?.
Diyelim Aktütün baskını haber alındı.. Ankara'ya Genelkurmay'a haber.. Genelkurmay Hava Kuvvetleri Komutanlığına haber.. Hava Kuvvetleri Komutanlığı yöreye en yakın taktik kuvvete görev.. Sizin bu satırları okumanız için geçen zamanda uzun mesafeli toplar patladı ve 17 er şehit oldu bile..
Yörede, bu savaş için gerekli, hava ve kara tüm unsurları emir ve komutası altında bulunduran bir komutan, bu savaşın Ankara'dan yönetilmesinden daha etkili olmaz mı?. Güney Doğu Anadolu Düşük Yoğunluklu Savaş Komutanlığı mesela..
Olmazsa niye, Birinci, İkinci, Üçüncü ordular var.. Ege Ordusu var?.
Hayali düşmana Ordu.. Gerçek düşmanı boş ver!..
Bugün Güney Doğu Anadolu Düşük Yoğunluklu Savaş Komutanlığı olsaydı, ben onun başındaki subaydan Aktütün Baskınının hesabını sorardım.
Bugün kime soracağımı bilmiyorum.
Sonuç..
Fransa Genelkurmay Başkanı istifa etti.
Millet sizden bu 17 şehidin ölümünden sorumlu olanları bulmanız ve açıklamanızı bekliyor.
O zaman gelecekte böylesi ihmal ve gafletlerin tekrarlanması ihtimali azalır. O zaman Ordu'ya güven sarsılmaz..
Türk Ordusunun hiçbir kusuru yokken düşmanın, ilan ederek, elini kolunu sallayarak bir karakolumuzu basabileceğini, 17 şehit ve 20 yaralı verdirebileceğini kabullenmek, PKK'ya fena halde itibar sağlar ve Türkiye'ye en büyük darbeyi vurur.
Psikolojik savaşı yitiririz.
Hiçbir asker bir daha o bölgeye inanarak, güvenerek gitmez.. O şehitlerin ana ve babaları bir daha "Vatan sağ olsun" demezler.
Emekli Albay Erdal Sarızeybek, Dağlıca saldırısının kopya saldırı olduğunu belirterek, 1992 yılında Aktütün Karakolu'na PKK'nın 500 terörist ile saldırdığını ve 22 askerin şehit olduğunu söyledi.
Zeybek, Türkiye'nin PKK ile mücadelesinin 1. ve 2. Dünya Savaşı, İstiklal Harbi ve Çanakkale Savaşı'ndan daha uzun sürdüğüne dikkat çeken emekli Albay Erdal Sarızeybek, Dağlıca saldırısının kopya saldırı olduğunu belirterek, "15 sene önce Dağlıca Karakolu'nun güneyinde bulunan Aktütün'e PKK 500 terörist ile saldırdı.
Karakolda 150 civarında asker vardı. O saldırıya karşı koyduk. Ben merkezden 6 kişilik bir ekiple yardıma gittim. Orada 22 şehit verdik. Beraber gittiklerimden biri de şehit oldu" dedi. Sarızeybek, Ankara Üniversitesi'nde konferans verdi.
Kalabalık bir öğrenci topluluğunun izlediği konferansta Sarızeybek, PKK terör örgütünün ta-rihini, yapılan sınır ötesi operasyonları ve çözüm önerilerini dile getirdi.
DÜNYA HARBİ DEĞİL
Sarızeybek, terörün resmi bilançosunun elde bulunmadığına ve kimsenin bu konuda net bir bilgiye sahip olmadığına işaret ederek, "Ankara DGM'nin bu konuda yaptığı bir çalışma var 1984 ve 1999 yıllarını kapsayan. Bu tarihler arasında 5 bin 346 şehit vermişiz. 10 bin 752 asker, polis, öğretmen ve korucu sakat kalarak gazi olmuş. 4 bin 472 vatandaşımız ölmüş. 5 bin 620 de yaralımız var. 30 bin terörist etkisiz hale getirilmiş, 200 milyar dolarımız heba olmuş" dedi.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.
.jpg)
